Gönderi
"Erkeklerin en iyi yüreklisi, en alçakgönüllüsü olan Z, eline Rebecca West' in bir kitabını alıp içerisinden bir kısım okuduğunda "Rezil feminist! Erkeklerin züppe olduğunu söylüyor!" diye haykırdığında hissettiğim şaşkınlığı açıklar mı? Beni şaşkına çeviren bu ünlem - Bayan West diğer cinsiyet hakkında, eleştiriye yönelikse bile, muhtemelen doğru sayılabilecek bir ifadede bulunduğu için neden rezil bir feminist oluyordu ki? - yalnızca yara almış bir kibrin haykırışı değildi; erkeğin kendine inanma gücüne zarar veren bir şeye karşı protestoydu bu."
Geçmişten günümüze feminizm bilinçli bir şekilde olmadığı bir hareket olarak lanse edilmiştir. "Erkek düşmanları, narsist kadınlar..."
Feminizm akla gelebilecek bütün nefret odaklı düşüncelerden uzak bir harekettir esasında. Kadının hakkı olan eşit hak ve yaşam standartlarına sahip olabilmesi için toplum içinde oluşan ve yine toplum desteğiyle büyüyüp amacına ulaşmayı sağlayan önlenemez kadın hareketidir. Erkek düşmanlığıyla alakası yoktur. Sadece ve sadece ana rahmine düştüğü günden itibaren elde ettiği hakların gasp edilmemesi ve sömürülmemesi için girilen mücadeledir.
İlk nefesimizi verdiğimiz günden beri karşı cinsiyetin önümüze koyduğu engelleri eze eze yürümeyi öğrendik. Okuduk, çalıştık, seçtik, seçildik, şarkı söyledik, dans ettik, icat ettik, istediğimiz gibi yaşadık! Peki biz kadınlar zor yollarla elde ettiğimiz bu hakları imkanımız varken neden kullanmıyoruz? Neden ekonomik bağımsızlığımızı kazanmıyor, kendimize ait bir oda sahibi olmuyoruz? Birlik olmak varken neden hem kendi ayağımıza hem de başka kadınların ayağına prangalar geçiriyoruz? Virginia Woolf' un dediği gibi sorulara değil cevaplara ihtiyacımız var.
Kendine Ait Bir Oda' yı okurken feminizm hareketinin engellenemez olduğunu bir daha hissettim. 1900'lerin İngiltere'sinde erkeklerin çok fazla cümle kurduğu, milyonlarca kadının başka bir toplum şekli bilmediği için bunu kabul ettiği bir dönemde Woolf' un ihtiyacımız olan şeyi görebilmesi çok uzun senelerdir ayakta olduğumuzu bir daha gösterdi. Aynı zamanda hala aynı konuları protesto ediyor olmamız trajikomik bir durum. Woolf kendimizi eğitmenin, özgürlüğe sahip olmanın önemini vurgulamış. "En az erkekler kadar" iyi olmamızı değil, bu kadar karşı cinsin cümleleriyle dolu toplumda kadın olarak en iyisi olmamız gerektiğini savunuyor. Şiir, felsefe, roman, fen kitabı, oyun... Her şeyi yazabilir, her şey olabiliriz! Biz kadınız. Yuva dediğiniz kafeslere kapatabileceğiniz kırılgan canlılar değiliz.
Kadın hareketi engellenemez!
··
16 views
çok güzel bir inceleme olmuş *Dolunay Eresa* emeğinize sağlık*
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.