Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Gerçek sevgi birini kusurlarını görmezden gelmek değil onun kusurlarına sarılmak onu kusurlarından öpmek tüm hepsini kabullenerek sevmektir.Çünkü bir kusuru örtmek ya da görmezden gelmek kolay iş, asıl önemli olan o kusurları da kendininmiş gibi benimseyerek sevebilmektir...Yani çok da mühim değil gözünün rengi boyu ya da kilosu...Ne bileyim işte önemli değil bir uzuvunun yokluğu.Zaten birini sahiden sevdiğin de ondan mükemmeli olamaz dünyada.En güzel o bakar en güzel o dokunur en güzel o öper gülümser...Hiç kimse sadece sahip olduklarıyla değil herkes ona yüklediği anlam kadar güzeldir...Sevmek özel hissettirebilmektir karşındakini. Eğer bunları size hiç hissettiremeyen biri için üzülüyorsanız, kırılıyorsanız, hala bir şeyleri yoluna koymaya çalışıyorsanız hiç yormayın kendinizi.Çünkü kusurlarımız hayatımız boyunca bizimle olmaya devam edecek.Yani geçmişte kusurlarınız yüzünden sevmeyen biri gelecekte aynı kusurlar yüzünden yine sevmeyecek demektir sizi... Gerçek sevgilerin aşamayacak bir engelin, üstesinden gelemeyeceği bir problemin olmadığına inanıyorum ben.Bir gün sizi sahiden seven birine sarıldığınızda tek bir kelime bile sarf etmeden konuşa bildiğinizi göreceksiniz. Boynunuzda nefesinin sıcaklığını sırtınızda avuçlarının şefkatini göğsünüzde kalbiniz merhametini hissettiğinizi anlayacaksınız bunu.İşte o güveni veren ve sizinle o duyguları paylaşan biriyle aynı yolda yürüdüğünüz de hiçbir şeyin sevgi yenemeyeceğini göreceksiniz.İşte o zaman geçmişteki hayatınızı mahveden kalbinizden çıkıp giden herkesi böyle bir sevgiye yar açtığı için affedeceksiniz. Ben inanıyorum zor günlerin mükafatını hakkıyla verecektir Allah.Yeterki inancını ve sevgisini asla itirmesin insan... Birçoğumuzun hayatı bazı şeylerden kaçarak geçiyor öyle değil mi? Gündüzleri bir takım uğraşlar veriyoruz kendimizi iyice uykuya sığınıyoruz.Acıdan kaçmak, kurtulmak için ve hatta her zerresine kadar unutmak için ne geliyorsa elimizden yapıyoruz... Kalbimize gömdüklerimiz içimize attıklarımız, kendimizi hatırlatmaktan bile korktuğumuz şeyler var...Ama bunca uğraşa bunca uykuya bunca kaçışa rağmen kurtulamıyoruz değil mi? Anılarımız birer vicdan azabı gibi düşünüyor yakamızdan. Biliyor musunuz, bir konuda hep yanıldık.Ne kaçmakla, ne başka uğraşlarla, ne de uyumakla geçiyor sızımız.Unutamıyoruz silmek istediklerimizi. Ben de çok denedim, olmadı.Şehirler,insanlar, hikayeler değiştirdim yine olmadı.Çünkü insan kalbini bir kenara bırakıp gidemiyor arkasına bile bakmadan.Gittiğimiz her yere duygularımızı da götürüyoruz. Asıl mesele bu aslında.Kendi duygularımızdan kaçmak yerine onlarla yüzleşmek ve bazı şeyleri kabullenmek iyileştiriyor kalp yarasını.Mesela giden gitmiştir.Mesela bazı şeylerin tekrarı yoktur.Mesela kendimizi bir hiç gibi görerek hiçbir şeyin üstesinden gelemiyormuşuz...Her zaman geride kalarak terk edilmez insan.Bazı zamanlar arkana bile bakmadan giderken yüzüstü bırakılırsın.Çünkü bazen yüreğin delice kalmak isterken daha fazla gücün olmadığından gitmekten başka bir yol bulamazsın.İster geride kal, ister geride bırakıp git; durum her ne olursa olsun, tek başına iyileştirmen gereken yaralar kalır sana.Yani dostlar bizim kendimizden başkasına ihtiyacımız yokmuş ve bize kendimizden başkası yardım edemiyormuş... Kalbinizi,vicdanınızı, duygularınızı özgür bırakın.Kimsenin sizin için tek çıkış yolu olduğunu düşünmeyin.Çünkü hayat güzel, hayat birilerinin bizi döküp parçalamasını izleyip sonra yeniden toparlanmaya çalışacak kadar uzun değil.Buna izin vermeyin.Ve her şeyin sizinle mümkün olduğunu asla unutmayın. Hayatın daha güzel olduğunu görmek istiyorsak başımızı kaldırmamız gerekiyor.Ve inanın, mutlu olmak için kendinizi iyi hissettiğiniz şeyleri yapmaktan daha kolay bir şey yok. Kendiniz için bir şey yapın ve değerli olduğunuzu hissedin... Hani sürekli üzüntü veren, sizi ne zaman istese ulaşabileceği bir eşya gibi gören, sadece kendi duygularından bahsedip size ne hissettiğinizi hiç sormayan. Yüreğinizi yormaktan başka bir işe yaramadığı halde onsuz yapamayacağınızı düşündüğünüz birileri var ya hani; onsuz da yapabiliyorsunuz. Önce uykusuz geceler azalıyor, bir şey yemeden geçen günlerde... Gerçekten berbat bir zaman aralığından parçalanarak geçiyorsunuz.Ciddi manada üzülüyorsunuz evet, ama geçiyor sonra. Bir sabah bakıyorsunuz ki onsuz da oluyormuş, hatta çokta iyi oluyormuş. Elbette insanlar sesim birbirlerini, ilişkiler bitmesin, kalpler kırılmasın...Bazı ilişkiler kurtarılmayı hak eder, mümkünü varsa kurtarılmalıdır da zaten. Ama bazı ilişkilerden de kurtulmak gerekir... Sevginin cinsiyeti olmaz.Yani bu durumun kadını ya da erkeği yok.Güçlü ya da zayıf tarafı da... İki kişilik yükü kimse tek başına sonsuza dek taşıyamaz.Yani yormayın kendinizi.Ne kendinizi ne de karşınızdakini... Bir sonu olmayacaksa bunu zaten hissediyorsunuz. Bırakın herkes kendi istediği hayatı yaşasın. Hikayenin sonunda iyi ya da kötü herkes layığını bulmuş olacak nasılsa ...
Bana Mutluluktan Bahset
Bana Mutluluktan BahsetEzgin Kılıç · Destek Yayınları · 20181,563 okunma
··
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.