Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yaralandıktan sonra bir kurt köpeği tarafından kurtarılan, evin tavan arasında yaşamaya başlayıp, aileye dahil olan yaban ördeği, benim için oyunun can damarıydı. İbsen, oyunun başından itibaren #13 sayısına gönderme yaparak okuyucuyu huzursuz ediyor. İçimize, kötü bir şeyler olacak hissini yerleştiriyor ve oyunun sonunda bir trajedi yaşanıyor. Çağdaşları arasında en iyi oyun yazarlarından biri olarak kabul edilen İbsen, yarattığı yaralı karakterlerle bugüne ayna tutuyor. Kişisel cehennemini yaşayarak ısrarla orada kalmaya devam eden insanların hikayesi bugün de çok tanıdık. Hakikat, çoğu insanın dokunmadan yaşadığı kapalı bir kutuda saklı. Kimi toprağa gömmüş, kimi açmaya hazırlanıyor, kimi de açmış ama acı çekerek kabule yanaşmıyor. Yalanlarla yaşamak ne kadar kolay. Kim olduğumuz gerçeğini kabul etmekse kolay sayılmaz. Olsaydı, kurtarılmayı beklemezdik, kendimizi kurtarırdık. "Anne babalarımızın ruhları bizim içimizde yaşamakla kalmıyor, bunun yanı sıra öldü sayılan her türlü inanç ve düşünce de yeniden ortaya çıkıyor. Bunlar içimizde uykuya yatmış gibi, varlıklarından haberdar bile değiliz ama yine de onlardan kurtulamıyoruz." "Yaralanınca yaban ördekleri hep böyle yapar. Güçleri yettiğince derine dalarlar. Dipte yosun, çamur, ne varsa dişleriyle sımsıkı sarılırlar. Sonra bir daha yukarı çıkamazlar. "
Yaban Ördeği
Yaban ÖrdeğiHenrik Ibsen · Kültür Bakanlığı Yayınları · 1994500 okunma
·
183 görüntüleme
oğuz