Gönderi

138 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Selahattin Demirtaş' la siyasi görüşümüz taban tabana zıt ve duruşunu paylaşmıyorum ancak böyle olması hikaye kitabını okumama engel değil. İlk kitabı "Seher' deki öyküleri çok beğenmiştim. Herkes siyasi içerikli bir kitap ve hikayeler beklerken Demirtaş yaşama, topluma, insanlara dair hikayeler anlatmıştı. İkinci kitabı olan "Devran" ı ilk kitabı kadar beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Hikayeler bana göre biraz daha zayıf kalmış. "Seher" kitabındaki öyküler daha başarılıydı sanki. Ancak bu kitabın kötü olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle beğendiğim hikâyeler: -Ardiye -Avm -Dedemin Krallığı -Kobay -Yeni Hayat... Ardiye öyküsünü bana, 5 yıl önce soğuk bir kış gününde camları kırık, ahırdan bozma evde ölen Ayaz bebek hatırlattı.... Nejat İşler' de aynı dönemde kendi rezil yaşamının sonucu olarak hastanelik olmuştu ve Ayaz bebekten daha çok Nejat İşler için üzülmüştü insanlar. O zamanda midem bulanmıştı toplumun değer yargılarından... Avm öyküsünde ise avm' lerde hep gözümünüz önünde olan ama hiç görmediğimiz önemsemediğimiz temizlik çalışanlarının dünyasını anlatıyor ve empati yapmamızı sağlıyor. Bence herkesi küçümseyen tipler için uyarıcı mahiyette bir öykü... Dedemin Krallığı ise kitabın en uzun ve bence en etkili hikayesiydi... Tanıdığımızı sandığımız insanların keşfedilmeyi bekleyen, o insanlardan ummayacağımız öyküleri olabilir. Ne kadar tanıyoruz çevremizi ve ne kadar merak ediyoruz hikayelerini? Demirtaş hikayeciliğe devam etmeli bence. Kalemi cok güçlü, bunu hikayelerinden anlayabiliyoruz.
Devran
DevranSelahattin Demirtaş · İletişim Yayınları · 20198,5bin okunma
·
100 görüntüleme
mert cakir