Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Tanrı'nın Ötesindeki Tanrı
Kim ne derse desin, din, insanı Tanrı'ya, Tanrı inancına yabancılaştırıyor. Nietzsche' nin "İlk ve son Hristiyan İsa'ydı, o da çarmıhta öldü" sözüne tümüyle katılıyorum. Ne var ki yalnız Hristiyanlık değil, tüm dinler peygamberlerinin hemen ardından Tanrısal koordinatlarını yitirmiş, siyasal ve ekonomik iktidarların yedeğine takılmış, bazı dönemlerde de doğrudan iktidar blokunda yer almışlardır. Dinlerde gözlenen yabancılaşma ve yozlaşmanın en önemli nedeni kurumsallaşmadır. Ortaya çıkış ve yayılma dönemlerinin hemen ardından resmileşerek birer devlet dinine dönüşen dinler, hemen her zaman siyasal iktidarların en önemli manipülasyon araçları olmuşlardır. İnsanoğlunun inanç dünyasında karmaşanın yaşandığı dönemlerde, Tanrı dostu peygamber ve ermişler inanç kaosundan çıkışın yollarını gösterdiler. İnsanoğlu uygarlık serüvenini işte bu aykırılar sayesinde sürekli kılabilmiştir. Çünkü her inanç kaosunun dingin ve istikrarlı bir inanç dönemi izlemiş ve bu süreç günümüze dek kesintisiz sürmüştür. Tarih, başkaldırdıkları için acı çeken peygamberler ve Tanrı dostu insanlarla doludur. Sokrates başkaldıran insandı ve baldıran içmeye mahkum edildi. Hazreti İsa başkaldıran insandı, çarmıha gerildi. Hazreti Muhammed başkaldıran insandı, taşlandı. Jean d'Arc başkaldıran insandı, yakıldı. Hallac-ı Mansur başkaldıran insand, kemikleri kırılarak katledildi. Nesimi başkaldıran insandı, derisi yüzülerek vehşice öldürüldü. Şeyh Bedreddin başkaldıran insandı, idam edildi....
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.