Gönderi

344 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Yine insan...
Okunacak kitapların üstünde parmağımı soldan sağa gezdirirken aniden duruyorum. Küçük Arı'nın sırası gelmiş anlaşılan. İlk sayfayı çevirdiğimde kitap hakkında bir yığın güzel söz ve övgü görüyorum. Merak okuma sebeblerinin başında yer alıyormuş, evet doğru... Değişik bir anlatımı olduğu da doğru. Çözmek isteyerek okumaya devam ediyorsunuz. Duygular arasında dolanıp duruyorum. Boşlukta kalmak mümkün değil. Hüzün yükselirken ironi, komedi yükselirken trajedi yanınızda beliriveriyor. Değişiklik ne yapacağınıza karar verememenizi sağlarken,bu iş bağımlılığa kadar gider diye düşünüyorum. Ufak ufak noktalamalarla olayın iç yüzü hakkında bilgiler verilirken, akış sarmal bir bilmeceye dönüşüyor. Sarmal çözülmeye başlayınca da; gerçeklerin böyle olmamasını umarak, popüler okunma kaygısının ürünü olan bu satırları okumaktan yoruluyorum. Eğer dünyanın bir yerinde böyle işler oluyorsa bunlardan haberdar olmamız için bu kitapları okumak bile okumanın değersizliğini sağlıyor. İnsan olarak bu olayları engellemede aciz kalmak veya umursamadan yaşamak bu durumu sadece okumak kadar acı. Yaşamlar birbiri içine girdikçe kişilerin masumlukları da zedeleniyor. Hangimiz gerçekten masumuz veya masum taklidi yapıyoruz? Çıkarlarımız karar vermemizde ilk sırada yer aldığı sürece az önceki soru hep havada kalmaya mecbur ne yazık ki... Sona doğru geldikçe sayfalar hızlanıyor. Küçük Arı kendini buluncaya kadar kimse O'nun gerçek adını öğrenemiyor. Özgürlüğün tarifinin "adını saklamamak, rahatca herkese söyleyebilmek olduğu" bir ortamda yaşamanın ne kadar zor olabileceğini anlamak zor olmasa gerek. Sonuç olarak insan için hiç bir şey yok aslında, kafasında çocukluğunu çalanlardan alacağı intikamdan başka...
Küçük Arı
Küçük ArıChris Cleave · Pegasus Yayınları · 20115.4k okunma
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.