Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

600 syf.
5/10 puan verdi
İlk kitapta Dorian, ikinci kitapta Chaol ve üçüncü kitapta da 638174927302 yaşındaki mitolojik fey prensi! Yuppi. Romantik olayları eleştirirken darp edilmek istemiyorum doğrusu, romantizme karşı biri değilim. Ama okuyup okumama konusunda tereddüt edenler için söylemem gereken bir çift lafım var: Eğer romantizm sona erecek sanıyorsanız, ermiyor. Ha ama kurgu biraz daha açıklığa kavuşur diye umuyorduysanız, o kavuşuyor ve bu iyi bir şey. Birinci ve ikinci kitaba göre daha güzeldi bu, çünkü sonunda bu feyler ne yapıyor, cadılar ne yapıyor, Kral ne yapıyor biraz biraz anlayabildik! Şimdi gelelim kitabı incelememe. Buradan sonrası spoiler içerebilir. Celaena ders almak üzere Wendlyn’e mi ne gidiyor. Orada Rowan adlı kaslı elemandan ders alırken aynı zamanda biz feylerle ilgili bilgi edinebiliyoruz. İlk defa kitapta beni rahatsız eden kısımlar Celaena’lı bölümler değildi, bu yüzden diğer karakterlerin bölümlerine geçeceğim. Chaol’un Aedion ve diğerleriyle ittifakı güzeldi. Hala Celaena için bir şeyler yapıyor olması beni oldukça duygulandırdı. Şu yeni gelen Aedion’u da çok sevdim, diyecek pek bir şeyim yok burada da. Ama gelelim Manon bölümlerine. :Ddd?¿ Bölümleri kısaca özetlemem gerekirse: — Hrr biz cadıyız, kötüyüz kötülük yaparız çocuğumuza kötülük öğretiriz. — Neden? — Bilmiyoz. Yani bakmayın espri yaptığıma cadılar ne yapıyor sahiden anlamadım ben. Aslında hikayeye sonunda ejderhalar girecek diye çok sevinmiştim ama Manon bölümlerinde o kadar sıkıldım ki... Hani cadılar ilkel mi değil mi anlayamıyorsunuz. Amaçları da belirsiz. Ve gelelim beni en çok rahatsız eden bölümlere: Dorian ve Sorscha. Öncelikle Dorian’ı çok sevdiğimi söylemeliyim ama kişiliği oturtturulamamış sanki. Çapkın deniliyordu, değil bence, Celaena’yı da Sorscha’yı da çok güzel sevdi. Asi deniliyordu, kitabın sonuna kadar asiliği ile ilgili bir şey de göremedik. Her neyse, asıl söyleyeceğim şu ki: Sorscha çok gereksiz bir ayrıntı oldu. Kızla Dorian arasında geçenler öyle sahteydi ki... Hani yazar, “ben en son bu kızı öldürürüm Dorian da hayat dersi almış olur” diye düşünüyordu sanki. Çok basit aşık oldular, ilişkileri çok basit ilerledi ve kız da çok basit öldü. Üstelik ben bu süreç boyunca Dorian’ın olgunlaştığını falan da düşünmüyorum. Hani sonda bir sahne var, Chaol Dorian’ı bir kral olarak mı ne görüyor, ben hiç de göremedim o kralı ama görmeyi çok isterdim. Tamam, belki biraz daha kendi ayakları üzerinde durmaya başladı, büyü yetisi gelişti falan. Ama bir kral olmanın onurlu, iyi biri olmaktan ibaret olduğunu sanmıyorum. (Dorian’da liderlik vasfı yok bi kere, ehe.) Şimdi gurur, şeref, liderlik, dürüstlük, cesaret gibi sıfatlar fantastik okurlarının bir kralda isteyeceği sıfatlar elbette ama dürüst olalım, bir kral olmak aynı zamanda da bir politikacı olmak değil mi? Dorian ise politikayla ilgileniyor gibi görünmüyor. Ülkenin dertlerini yakından takip ediyor mu, doğru olanı bilmek bir yana nasıl doğru olanı uygulayacağını biliyor mu, bilmiyoruz. Çünkü yazmıyor. Ama ileriki kitaplarda Dorian’ın kendini geliştireceğini ve favori karakterlerimden biri haline geleceğini düşünüyorum.
Ateşin Varisi
Ateşin VarisiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20201,722 okunma
·
89 görüntüleme
Bahar okurunun profil resmi
Dorian ve chaol den sıkılmıştım yeni bir karaktere aşık olur umarım yeni romantizmler bekliyorum 😂
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.