Gönderi

354 syf.
·
Not rated
Siyasi Olayların, Sosyal Hayatlara Müdahalesi: Drina Köprüsü
İvo Andriç, 1892'de doğan Yugoslav kökenli bir yazar. "Drina Köprüsü" kitabı, 1942-43 yılları arasında yazılıp, 1945 yılında yayımlandı. Tam da İkinci Dünya Savaşı sürecinde başlanıp, bitiş yılında da kitap yayımlandı. 1961'te Nobel Edebiyat Ödülü aldı. İvo Andriç için "hümanist yazar" tanımlaması yapılır. Sırplar için bir kahramandır. Balkanlar için önemli bir romancı. Yazdığı doğru ya da yanlış, kimileri tarafından tartışılır olsa da, önemli bir isim. Balkanlar üzerine bir kitap düşünülse, akla gelen ilk eserlerden olması bu sonucu ortaya çıkarabilir. Yazdığı eserlere baktığımızda Osmanlılar üzerine yoğunlaşmıştır. Doğaldır; Balkan Tarihi, 1912-13 sonrası yoğun bir şekilde değişme gösterdi. Bu tarih aralığı öncesi kopmalar olmuştur da, tam anlamıyla kopmalar bu tarihler ile birlikte gerçekleşmiştir, yani Balkan Savaşları ile birlikte, bu savaşlarla Balkan coğrafyası, Osmanlı Devleti'nden tam anlamıyla kopmuştur. Sonra Osmanlı Devleti de kopmuştur ayrı konu. "Türk" kavramını, Müslümanlığa entegre ediyor burada yazar. Sadece yazar değil, daha birçok kişi tarafından Müslümanlığı kabul edenler "Türk" diye nitelendirilirdi. Bu arada Osmanlı Devleti zamanında ırkî bir kavram olarak "Türk" kullanılmazdı. "Türkçe konuşan cahil, görgüsüz Anadolu köylüsü" idi ve "Türk" denilmesi, büyük bir hakaret olarak algılanırdı. Bu algı yıkıldı ve yeni devletin adı da "Türkiye" oldu zaten. Üslup olarak sıkıcı olmayan, akıcı ve birden fazla hikayeyi içinde barındıran bir kitaptı. Romanı bir tarihçi edasıyla yazan yazar, kronolojiye göre de gitmesi ve kronolojik giderken kurguların yanı sıra, tarihi bilgileri de aktarması ayrı bir kazanç sağlıyor okuru. Bakmayın sadece "roman" olduğuna, içinde tarihsel gerçekler de var. Kitapta bol bol adalet, cesaret, kabulleniş ve serzeniş gibi karakterlere giydirilen anahtar kavramlar söz konusuydu. Bu kitabı özetleyecek bir deyim var; o da "köprünün altından çok sular geçti." Köprünün altından o kadar çok su akıp geçti ki, o suların akıp geçmesinin, psikolojik olarak hayattaki karşılıkları da okura veriliyor. Kitabı bu lezzeti veren ve ülkemizde de bu kadar sevilmesindeki sebebi yazar haricinde ikiye ayırabiliriz; birincisi, çevirmen, ikincisi de yayınevi. Çevirmenler çok başarılı bir şekilde çevirmiş, yayınevi de basımını çok iyi yapmış. Çıkarılan sonuçlar: 1. "Adalet" denilen zat-ı muhterem, yenilenen dünyaya yenik düşer. 2. Cesaretin istediğin kadar olsun, bir yere kadar. Adaletin bittiği yerde cesaret, cesaret olmaktan çıkar. 3. Kabulleniş başlar, kendi savaşının bittiği yerde. 4. Serzeniş başlar, ucu sana değdiği yerde. 5. Düzen değişir, birisi geldiği anda yıkmak ister, önceki dünyaları. Ne kadar garip değil mi? Sıradan bir hayat yaşanır; bir anda düzen değişir ve bu düzenin değişmesindeki temel etken, siyasi hayatın sosyal hayata müdahale etmesi. İşte kitapta genel olarak bunun yansımalarını göreceksiniz.
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185.6k okunma
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.