Gönderi

239 syf.
8/10 puan verdi
Geçen ay Harper Lee'den Bülbülü Öldürmek'i okumuş ve çok sevmiştim. Hem ilk kitapta olanları unutmamak için hem de Harper Lee'nin doğum günü(28 Nisan) olduğu için hemen ikinci kitaba da başlamak istedim. Başlamadan önce yorumlara göz attığımda ilk kitaptaki tadı alamadığını veya kitabı beğenmediğini belirtenlerin çoğunlukta olduğunu gördüm. Dolayısıyla beklentim düşük başladığım için olsa gerek, ben kitabı sevdim. Yani elbette ilk kitaptaki gibi eğlenceli olaylar ya da çocuk bakış açısının o saf sıcaklığı vs yoktu. Ama yine de asla sıkmayan anlatımı, eşsiz güzellikteki mesajları ve duygu durumu tahlilleriyle Harper Lee benim gönlümü çeldi açıkçası. -Spoiler içermeye başlayabilir.- Bu kitapta da yine olaylara Jean Louise' in gözünden tanık oluyoruz. Tabi bu sefer onlu yaşlarındaki haylaz Scout'u değil, otuzlu yaşlara yaklaşmakta olan genç bir kadını görüyoruz. Scout yaşanan bazı tatsız olaylardan ve Maycomb onu artık iyice sıkmaya başladıktan sonra New York'a taşınır. Senelik ziyaretlerinden birine geldiğinde Maycomb'da işlerin hiç de bıraktığı gibi olmadığını ve herkesin bir tuhaf olduğunu fark eder. Yoksa babasının küçükken ona öğrettiği onca şey, boşa mıydı? Babası aslında onun düşündüğü kadar adaletli, hatasız ve mükemmel değil miydi? Genç bir kadının başta babası(Atticus) olmak üzere sevdiği herkesin ikiyüzlü olduklarını düşünmesiyle yaşadığı bu şok, yalıtılmışlık ve hayal kırıklığı beni gerçekten çok etkiledi. Keza ırkların eşitliği vurgusu da öyle. Dediğim gibi ben ilk kitap gibi bunu da çok sevdim ve yine aynı duygularla kitabı bitirdim. Eğer konusu ilginizi çekiyorsa, akıcılığı veya biçemi konusunda içiniz rahat olsun, kesinlikle tavsiyemdir. Sevgim üzerinize. "Eşit haklar herkese, özel haklar hiç kimseye." /95
Tespih Ağacının Gölgesinde
Tespih Ağacının GölgesindeHarper Lee · Sel Yayıncılık · 20205.5k okunma
··
2,389 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.