Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

76 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Kitabın ana mantığını, kitaptan bir alıntıyla yapmak istiyorum. “Hayat için tüketim” sloganı “Tüketim için hayat” oldu. Evet yazar Ali Şeriatı, kitabına toplumu ideal bulma yolunda ilerleten ve hedefe ulaştırma yolunda en büyük görevin aydınlar olduğunu. Aydınların toplumun mimarları olduğunu vurgulamaktadır. Aydınlar içerisinde bulunduğu toplumu gerçek irfana alet olmamış ilme ulaştırmak için halkın içinden çıkması ve ona yakın olması gerekmesini savunur. Aydınların toplumsal yapıya etkilerini süreç olarak başlamadan önce toplumsa hayatı yönlendiren, asillik ve kapalı dünya görüşüne sahip, değişmez kuralları, geleneklerle övünme düzeni feodalimin kuralcı geleneksel yapısı, ilerleme, ilim, hürriyet ve maddeciliğe dayan burjuvazimi oluşturduğunu ileri sürerek. Feodalizmde her türlü yeniliğe ve biat karşı çıkılarak kendi otoritesini kurması sonucu 16.ve 17. yüzyıllarda ortaya çıkan bir grup aydın, dine muhalefet ederek, dinin toplumu ve insanlığı geriye doğru götüren hurafelerden ibaret olduğunu ileri sürmüşlerdir. Dine karşı hurafe anlayışı ilim, felsefe kapısını açmış olup burjuvazin önünü açmış, bu dönemde aydınlar ilim ve felsefe kullanarak bu sefer dine karşı kendi menfaatlerine çıkarlarına uygun şekilde dine karşı ilmi kullandı. Bu amaçla kullanılan ilim insanı iktisadi bir hayvan haline dönüştürdü. Maddesel nimetlerin sayıları arttıkça sınıfsal farklar da artmış, bolluk içinde insanları sefalete sürükleyen durumun burjuvazinin kurduğu “ilim” olmuştur. Burjuvazim toplumda maddi menfaat meydana getiren bu sistem TÜKETİM zihniyetini ön plana çıkarmıştır. Hayat için tüketim kelimesinin yerine tüketim için hayat sloganı yer almağa başladı. Burjuvazinin bize sadece tüketim ve masraf vermekle kalmadığını, aynı zamanda bize yeni ihtiyaçlar da verdiğini görüyoruz. Çünkü ilim onun emrinde, onun isteğine bağlı. Sosyoloji, psikoloji, teoloji, ahmak tanıma bilimi, edebiyat, propaganda, reklam, sanat... hepsi onun emrinde ve onun isteğine bağlıdır. Böylece durmadan ihtiyaç yaratıyor, yeni ihtiyaçla yeni insan tipi yapıyor, sonra onun ihtiyacını da kendisi gideriyor Hayatım tüketim paradoksunda yaşatan bu anlayış insanları paranın kölesi haline getirmiş, parayı elde etmek için her yolu mubah görmeye başlamıştır. Bu anlayışta tabi ki toplumsal deformasyona sebep olmuş, toplumsal çatışmalar, toplumsal çürümeler meydana getirmiş. Toplumun ahlak ve etik anlayışı değişmiştir.
İdeallerin Yenilgisi
İdeallerin YenilgisiAli Şeriati · İdeal Kitaplar · 1999171 okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.