Kitabı elime aldığımda iyice evirip çevirdim. Nedendir bilmiyorum ama daha o anda bu kitabı çok seveceğimi ve beğeneceğimi hissettim. Arkasını okuyup Stephen King ve Neil Gaiman ın yorumlarını okuduğum zaman haklı olabileceğimi düşündüm. Kitabın kapağı başta hoşuma gitmemişti. Kapaktaki köpek beni rahatsız etmişti ve neden kapağında bir köpek resminin olduğuna anlam verememiştim. Merak etmeyin ilerleyen sayfalarda taşlar yerlerine oturuyor ve neyin neden olduğuna anlam verebiliyorsunuz. Kitap bana çok farklı tatlar verdi. Okurken izlediğim ve bildiğim farklı şeyler canlandı gözümde. Alice Harikalar Diyarında'yı okuyormuşum gibi hissettim. Sanki Thomas Abbey Alice idi ve Galen de Harikalar diyarı. Kitapta biraz Death Note esintisi sezdim. Ya sen Kira mısın kendine gel demek istediğiniz biri olabilir kitapta. Kitapta Thomas Abbey isminde bir İngiliz Dili ve Edebiyatı öğretmenimiz var ve bu öğretmenimiz Marshall France isimli bir yazara aşırı hayranlık duyuyor. En sevdiği yazar. Bir gün bu çok sevdiği yazarın biyografisini yazmak için, yazarın eskiden yaşadığı kasaba olan Galen e gitmeye karar veriyor ve her şey bu şekilde başlıyor. Bu Galen ismindeki kasabada hiçbir şey göründüğü gibi değil. Neler olduğunu öğrenmeniz için okumanız gerekiyor. Kitap çok aşırı kalın değil. Sayfaları da sert ve neden bilmiyorum ama sayfaları sert olan kitapları daha bir seviyorum ben. Bölümlerde zamanlar arası geçişler var ve bunlar ayrı bir bölüm şeklinde yazılsaymış ya da en azından bariz bir biçimde ayrılsaymış çok daha iyi olurmuş. Bu bahsettiklerim baskıyla ilgili şeyler olduğu için çokta değinmeme gerek yok aslında. Kitabı elime alıp okumaya başladığım andan itibaren sayfalar sanki kucaklarını açmış beni bekliyormuşcasına bir özlemle sarıldılar bana. Okurken 1 saniye olsun bile sıkılmadığım, bıkkınlık duymadığım nadir kitaplardan. Her sayfa ayrı bir merak konusuydu ve kapılar kapıları açtı. Kitabın sonu kimine göre sizi ağzınızı açık bir biçim de bırakacak şekilde kimine göre de yüzünüze hafif bir yamuk tebessüm bırakacak şekilde. Bana ikisinin karışımı oldu. Hem şaşırdım - o kadar abartılı bir biçimde olmasa da - hem de gülümsedim. Kitap bence yazarlığın gücünü gözler önüne seriyor. Yazmanın ve yaratmanın muhteşem bir örneği. Harika bir kurgu, Jonathan Carroll un muhteşem kalemi, harika bir çeviri, eğlenceli ve fantastik bölümler ve şaşırtıcı bir son ile harika bir kitap! Kesinlikle sıkıcı bir kitap değil.

Kahkahalar ÜlkesiJonathan Carroll · İthaki Yayınları · 200639 okunma

·

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze