İçinde her şeyden biraz olan bir kitap. İnsanlık tarihi, yaradılış tarihi, dinler tarihi, Cumhuriyet tarihi, vücudumuzdaki hücre sayısı, dinlenmesi önerilen müzikler, araştırılması önerilen konular, sıradışı gösterilmeye çalışılmış, ancak fazla ağdalı kalmış bir aşk, yeterince işlenememiş karşıt düşünceler, bol imla hataları, birden fazla yerde rastladığım mantık hataları, binlerce genelleme ve binlerce soru cümlesi, önceki kitabı olan Fİ-Çi-Pi serisinin ticari kaygısını taşıyan araya sıkıştırılmış, bu da eksik kalmasın anlamında birkaç cinsellik rüyası vs. Hepsi birbirine karışmış, çok hızlı ve kalın bir kitap yazmak için çok acele edilmiş, editörler bile sanki bir gecede incelemiş gibi. Her şeye rağmen içerdiği bilgiler nedeniyle saygı duydum, ancak Sümerler ve diğer anlatılan tüm konularla ilgili bu bilgiler internette fazlasıyla yer aldığından, konuları biraz daha özgün anlatması gerekirdi. 4. kitabı Aden özenli ve bu nedenle başarılıydı. Aden'de Niburi gezegenini anlattığı duygusuna kapılmıştım, bu kitabıyla doğrulamış oldu. Ama bir sınıfta anlatılan ders şeklinde Sümerler'in verilmesi, sadece bunu anlatabilmek için roman yazdığını düşündürdü bana. En çok takıldığım konular ise, Sümer tabletlerini, Tevrat'ı, İncil'i ve bu üçünün birbirinden alıntı olduğunu vurgularken, tepki almamak, suya sabuna dokunmamak için Kuran'ı es geçmesi ve arada arapça dualar da yazmak suretiyle bunu perçinlemesi oldu. Tüm kitap boyunca Cumhuriyeti övüp, sonlarına doğru aşk acısı çeken baş kahramana, Cumhuriyet için çekilen acıları kast ederek birkaç yerde birden "Değdi mi" diye sordurması çok düşündürücüydü. Aydınların, sanatçıların, yazarların; tepkilerden korkmadan, kaygı duymadan yazabileceği günlere ulaşmak dileğiyle.