Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
90 günde okudu
travma savaşları
Sperm ve yumurta. Bu iki kelime, akılda daha çok bilimsel ve biyolojik görüntülerle resmedilse de bu bilimselliğin ardında insan davranışlarına yansıyan bir izdüşüm gizlenir(miş).Kitabın yazarı, Robin Baker, bu konu hakkında epey kafa yormuş ve araştırmalarda bulunmuş. Bir döllenme hikayesinin öncül ve ardıl safhalarını didik didik etmiş ve insan doğasında varolagelen bir çok rutini ve komplikasyonu bu kavuşma hikayesini temel alarak çözümlemiş. Oldukça sıradışı bir kitap, gerek içeriği gerek tekniğiyle. Bilimsel tabanı da gayet sağlam. Bir erkeğin eşiyle birleşmesi neticesinde ürettiği sperm miktarı, bilinçaltında hesapladığı bir "ayrı kalma süresi" hatta eşinden beklediği "sadakatsizlik" olasılığına kadar uzanıyormuş. Şöyle ki: "... Eğer bu üç gün boyunca çift devamlı olarak birlikte olsalardı, kadının sadakatsizlik etme tehlikesi sıfıra yakın olacaktı ve adam da sadece yüz milyon sperm vermekle yetinecekti. Bunun tersini düşünelim, eğer kadınla adam pazartesinin ilk saatlerinden çarşamba akşamına kadar birbirlerinden ayrı kalmış olsalardı, kadının sadakatsizlik etme ihtimali daha yüksek olacak ve adam da beş yüz milyon sperm yerleştirmek zorunda kalacaktı." Bir döllenme hikayesinde, bizim rastgele oluştuğunu saydığımız bütün nitelik ve niceliklerin bir arkaplanı ve matematiği olduğunu söylüyor kitap. Erkeğin ürettiği sperm adeti ve şekillerinden, kadınların yumurtlama zamanlarına, sadakatsizlikten, eşler arası çiftleşme rutinlerine kadar herşey, üreme çabamızda, hem birer neden hem birer sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Çok enterasan, özgün ve ufuk açıcı bir kitap, engin bir araştırma. Zenginlik ve statünün kadınların eş seçiminde ne derece etkili olduğundan, kadınlardaki bel/(bölü)kalça oranının neden erkekler için bu kadar önem arz ettiğine kadar ilginç ve çarpıcı yorumlamalar, açıklamalarla dolu kitap. Sadece şunu söyleyesem bile yeterli olacaktır kitabın ilgi çekiciliğine dair: Ben, yavrunun cinsiyetini, erkekten gelen kromozomun belirlediğini düşünüyordum, oysa kadın bedeni, yumurtaya ulaşmasına izin verdiği sperm konusunda seçici davranıyormuş ve dolaylı yoldan da olsa bebeğin cinsiyetinde yine kadının sekonder bir karar vericiliği söz konusuymuş. Tabi bunu yaparken bilinçli bir seçim söz konusu değil ama annenin içinde bulunduğu yaş, sosyal konum, gelecek kaygısı, partnerinin genetiği, stres, kaygı vb bir çok duruma göre değişkenlik arz ediyormuş. Hayvanlarda fahişelik olayından tutun(bknz: empid sinekleri veya göç eden kuşlar) erkek fahişeliğine, tecavüzcü hayvanlardan(bknz:akrep sineği, beyaz boğazlı arı yiyen kuşları), insan hayvanındaki toplu tecavüzlere, eş değiştirme çözümlemelerinden tutun da oral seksin aslında söz konusu partnerle ilgili(bu eş olabilir, gizli bir sevgili olabilir)bilgi toplamak içgüdüsüyle yapıldığını anladığımız  analizlere kadar tuhaf,ürkütücü fakat bilimsel detaylarla canımı sıkmış olsa da(bazen istatistikler çok can sıkıcı olabiliyor gerçekten de) hem gerçekçi olsun hem egzantirik olsun, aynı anda travmatik de olsun diyorsanız "Sperm Savaşları" diyorum. Özellikle sadık kalmak veya sadık kalınmakla ilgili takıntısı olan insanlar kendilerini ve bildiklerini sandıkları herşeyi bu kitapla test edebilirler. Mevzu biraz derin ve kötü sürprizlerle dolu. Ahlakın sınırlarını aşıp gen savaşlarının derinden gelen müdahalesiyle hayata tutunmak ve çoğalmak adına insan bedeninin verdiği mücadele gerçekten de takdire şayan ve bir o kadar da amansız ve kural tanımaz. Diğer yandan, kitabı bitirdiğinizde, bir üreme argümanı olarak yaptığınız seksle, zevk almak amacıyla yaptığınız seksi ayıran koyu bir çizgi bulunmadığını, bugüne kadar seksle ilintili bütün bilgi ve haz birikiminizin aslında organ fetişliğinin ve pornografi merakının çok daha ötesinde olduğunu, özet olarak kendinizi bir üreme gurmesi, bulunmaz hint donörü ve kaybedenler kulübü sanarken aslında ürettiğiniz sperm ve yumurta sayısındaki bolluğa oranla, çiftleşme kodlarıyla ilgili hiç bir bok bilmediğinizi şaşkınlıkla kabullenmek zorunda kalmak hoşunuza gitmeyebilir. Yine de ben sert severim, okuduğum kitap saçımı çeksin, sırtımı tırmalasın, kulağıma ayıp şeyler söylesin diyorsanız doğru kitabın incelemesini okudunuz kitabını da mutlaka okuyun derim.
Sperm Savaşları
Sperm SavaşlarıRobin Baker · Paloma Yayınevi · 201391 okunma
·
749 görüntüleme
İlya İlyic okurunun profil resmi
Merhaba pdf i var mı acaba elinizde?
Tauman okurunun profil resmi
Merhaba. Hayır yok malesef🤷
Dee...Dee... okurunun profil resmi
İncelemeniz kitabı daha da çok merak ettirdi ne kadar güzel yazmışsınız. Tebrikler
Tauman okurunun profil resmi
Teşekkurler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.