Tavsiye üzerine aldığım ve 6-7 aydır okumayı ertelediğim bir kitap. Yazarın üslubundan mıdır yoksa çeviri hatasından mı kaynaklı anlayamadığım şekilde cümleleri oldukça basit ve hatalı buldum. İlk başta üslubunu yadırgasam da içerik bakımından sayfalar ilerledikçe git gide bağlanmama vesile oldu. Öksüz ve yetim kalan 5 yaşındaki çocuğun gözünden, kızılderili Büyükbaba ve Büyükanne tarafından doğa şartlarında yetiştirilişi anlatılıyor. Dönemde işleyen sisteme farklı noktadan bakarak oldukça gerçekçi eleştirilerde bulunulmuş, özellikle Büyükbabanın özlü sözleri altı çizilesi.
İnsanlar doğayla iç içe yaşayarak sivrilikleri törpüleniyor, törpülenme seçeneği bulunmayanların ölümüne sebep oluyor. Fakat günümüzde sistem tüm insanları barındırmayı amaçladığından, birlikte olmanın gerektirdiği problemlerin ortaya çıkmasına olanak sağlıyor. Sonra sistem zapt edemez hale gelip gaddarlaşıyor. Sonuç insanların kafalarında dahi barındırdığı küçük cehennnemler birliktelikle oluşan büyük cehennemler...
Hazırakonmuşluk ilkelliğimizin göstergesi değil midir ?
Bülbülü Öldürmek kitabını sevdiyseniz bu kitabı da seveceğinizden eminim. Keyifle okumanızı dilerim.