Gönderi
“Asıl yetim, anneden babadan ayrı olan değil, ilimden ve ahlaktan yoksun olanlardır.”
“Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.” (Ş.T)
“Her şerde yoktu kötülük, bazen iyilik şerle gelendi.”
“Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme! Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakışır.” (Ş.T)
“Gördüğünü herkes sever, sen onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşkı istiyorsan: ten’e değil, kalbe dokunacaksın.” (B.M)
“’Anne’ hasret demekt, anlamı, dayanak demekti, güven, sevgi, sıcaklık, hayat demekti.”
“Yaşı kaç olursa olsun bir evlat annesini ya da babasını kaybedince, direği yıkılmış ev, bir yanı çökmüş çatı altında gibi çaresiz hissederdi. Depremler yaşanırdı güvenli dağlarında. Yalnızlık sarardı hislerini.”
“Diyorlar ki dost acı söyler? Acıyı söyleyene dost denilmez ki! Seni sevmeyen acı söyler dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.” (Ş.T)
“Namus insana ait bir kavram değil miydi oysa? Neden Namus denildiğinde akla hep ilk kadın geliyordu o zaman? Üstelikte çevrede namusunu kaybetmiş onca adam varken!”
“Güven ölümle yaşam arasına çizilmiş ince bir çizgiydi, çizgiyi geçtiğin vakit geri dönüşü mümkün değildi, bedenden çıkan ruh gibi, ölen güvenin yeniden canlanması da bu sebepten imkânsızdı. O yüzden güven çok zor kazanılır, çabuk kaybedilirdi. Yaşam ve ölüm gibi… Biri için ömrünü tüketirdin, diğeri için saniyelerini…”
“Öyle zamanlar olur ki, nereye gittiğin kıymetini yitirir, çünkü önemli olan, oraya kiminle gittiğindir. Seninle anladım ki, asıl mesele parmağa yüzük takmak değil, göze perde, nefse kelepçe takmakmış. Sen benim dışarıya kapanan perdem, nefsime vurduğum zincirim, cennete giriş anahtarım olur musun?”
Müjdemin eserini okuma sürecim iki haftayı geçti, yazarımız yorumu sabırsızlıkla bekliyordu ancak hastalıklar, Bursa kitap fuarı ve Necati Demirci için hazırladığım imza günü organizasyonu ile ilgilenirken okumak için az bir zaman dilimi kaldı. Okurken kitap elimde kaç defa uykuya daldım, ancak bu süre zarfında ben, Elif ve İsmet ile birlikte olmaktan mutluydum
Elif’in küçüklüğünde anne ve babasını kaybetmesi, sonrasında Hacı Hüsrem dedesi ile yaşanılan kaza sonrası arkadaşı olan Fazlı Yelikaya’ya torununu emanet etmesinin ardından Fazlı beyin Elif’i güzel bir şekilde yetiştirmiş olması iyi dostlukların olduğunu ve kişiler kaybedilse bile bu dostluğu devam ettirip emanetine sahip çıkması beni çok etkiledi. Sonuçta akrabalar bile yetimlere bakmazken, eziyet ederken böyle bir dostun yaptığı güzellikler büyüleyiciydi. Elif’i dinimizin kurallarına göre yetiştirmesi, ona din ile ilgili tüm bilgileri aktarması mutluluk vericiydi.
İlk başlarda İsmet’e çok kızdım sinir oldum. Dedesi ve Elif’in yaşam biçimi ile İsmet’in yaşamı tamamen tersti. Hep olumsuz baktım, bundan adam olmaz dedim ancak Elif sayesinde gerçekten bir evrim geçirdi. Adil bey Elif’e destek olurken, Çisem hanım ve sosyete arkadaşlarının onu küçümsemesi beni üzdü. Ancak Elif’i tanıdıkça onunla konuştukça onların da yürekleri gerçekleri görerek yaptıklarına pişman olmaları bu üzgünlüğümü geri aldı.
İsmet’in kardeşi Nida’da Elif’i umursamazken ileriki zamanlarında anlaşarak güzel bir dostluk oluşturmaları harikaydı. Elif’in içindeki güzellikleri gördükçe daha yakın olmaları, ona hayatı ile ilgili sorunları anlatıp akıl alması hatalar yapmasına engel oldu.
Çisem hanımın Elif’e izlettiği video sonrası gördüğü rüya sonrası onunda bir çok şeyi anlamasına sebep oldu. Nasıl ki onun kızı ve oğlu onun için canının bir parçası ise Elif’te ailesi için öyleydi. Çisem hanım çocuklarının canının yanmasını nasıl istemiyorsa Elif için de geçerliydi, ancak bunu bir rüya ile anlaması Allah’ın takdiri olsa gerek diyorum. O rüyayı yaşatarak ve rüyada gördüklerinin bir kısmının da gerçek olması Çisem hanımın da değişimine sebep oldu. Büyük bir ikazdı onun için.
Müjdemmm eline yüreğine sağlık güzelim. Kitabında, aşkın dokunmadan da yaşanabileceğini ve dinimize göre olması gerekenleri usulune göre yazmış olman çok güzeldi. Beğenerek okudum, yazı karakteri biraz daha büyük olsaydı güzel olurdu. Yazıların küçük olması beni biraz zorladı. Her şeye rağmen onlarla olmak harikaydı.
#müjdeaklanoğlu #hasremyayınları #edepçiçeği #martayındaneokuyorum
#okudumbitti #martyorumu
·
54 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.