Darwin'in evrim teorisi, çok kabaca, her canlı türünün bir kökenden geldiğini, canlı türleri arasında geçişler olup, yüzyıllar süren evrim süreciyle de yeni yeni canlı türlerinin oluştuğunu ileri sürer. İnsan da, maymun türünün evrim geçirmiş halidir der. Bu teorinin en büyük eksikliği, bu türler arasında geçişlere ait ara geçiş formlarının-ki süreç yüzyıllarca sürüyor denmesine rağmen kanıtlarının bulunmamasıdır. Jack London'ın gerek Martin Eden'den gerek hayat hikayesinden Darwin felsefesinden etkilendiğini biliyoruz. Bu romanla, belki de kendince, teorideki o eksik halkayı tamamlamaya çalışıyor, maymunsu insanların ya da insansı maymunların hikayesini anlatarak. Ağaç insanları, mağara halkı ve ateş insanları, bir bakıma kendince bu süreçteki dönüşümün aşamaları. Herbirindeki yaşamı, birbirleri ile etkileşimlerini bir hikaye formatında anlatıyor. Bu anlattığı ilkel öyküyü bilimsel bir temele oturtmak için de, günümüz dünyasında yaşayan modern insanın rüyalarına sokuyor bu hikayeleri. O modern insanı da atacı olarak nitelendiriyor. Atacı, türler arasında dönüşüm olup yeni tür ortaya çıktığında, yüzyıllar geçmesine rağmen hala eski türün özelliklerini içinde barındıran yeni türün bir bireyi. Hikayeye indirgersek, yüzyıllar öncesindeki maymun atalarının özelliklerini-hatıralarını barındıran modern insan. Çok bilimsel oldu kusura bakmayın. Martin Eden'i okuyan okuyucu, daha coşkulu ve daha etkili bir hikaye bekliyor Jack London'dan. Mesele teoriyi benimsemek benimsememek değil ben okuyucu olarak daha kuvvetli bir metnin olmasından bahsediyorum. Böyle ilginç bir konu daha kuvvetli ve coşkulu mu olmalıydı sanki. Bilemedim. Bu tamamen benim görüşüm belki de hala Martin Eden dünyasındayımdır. Kitapla kalın . .

Adem'den ÖnceJack London · Oda Yayınları · 199718,8bin okunma

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özcan