Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

64 syf.
6/10 puan verdi
Öncelikle bir kitaptan uyarlanmış bir çizgi romana eleştiri yazmak ne kadar ciddiye alınır ,ne kadar ciddi olunabilir? Bilemem ama deneyeceğim. Öncelikle yazarın asıl kitabını okumadım. Bu yüzden bazı yerleri yazarın anlatmak istediğinden farklı yorumlamış olabilirim. O halde başlayalım. SPOİLER İÇEREBİLİR :) Öncelikle yazar çizgi romana tanrının herkesin aslında içinde olduğunu ve herkesle konuştuğunu söyleyerek başlıyor. Ancak pek azı buna kulak veriyor ve yazarda bunlardan birisi. Sonrasında yazar içinde kendinizden de sorular bulabileceğiniz tanrıya sorular sormaya başlıyor. İlk olarak asıl duygunun insana mutluluk veren duygunun sevgi olduğunu anlatıyor. Korkunun ise yıkıcı bir duygu olduğunu söylüyor ve bu korkunun kuşkudan kaynaklandığına değiniyor. Bu yüzden tanrının varlığından kuşku duymamız,ondan korkmamız gerektiğini söylüyor. Ben buna katılmıyorum bana göre kuşku insanın gerçeğe ulaşma isteğinin ilk adımıdır sonrasında sistemli düşünmeye çalışır. Ancak yazarın bu konuda ne kadar ciddi bilemedim sanki kişisel gelişim kitaplarında olan asıl güç içinizde isterseniz yaparsınız cinsinden bir dil de var. Bundan sonra her şeyin zıttı ile beraber yaratılmasına değinmiş. Burada kötülük ve iyiliğin de Tanrı tarafından yaratıldığını bu yüzden iyiliklerin kabul edilip kötülüklerin kabul edilmeme gibi bir durumun olmadığını söylemiş. Bunların ikisininde var olma nedeninin ikisi arasında seçim yapmak olduğunu söylemiş. Ve bu seçimlerin aslında Tanrıyı ilgilendirmediğini bizi ilgilendirdiğini ve bu dünyaya ders almak için değil deneyimlemek için geldiğimiz sonucuna varıyor. Eğer bir şeyin karşıtı olmasaydı da onun asıl değerinin anlaşılamayacağını söylüyor(sevgi gibi). Bu karşıtlığın insanın kendisini geliştirmek için de olduğuna değiniyor. Ancak yazar şöyle bir hatırlatma yapıyor : "her eyleminde bunun sonuçlarının bilincinde olmak zorundasın. Sonuçlar doğal olaylardan başka şey değil." (Hatırlatma olarak kitapta genel olarak tanrı olarak baba-oğul-kutsal ruh üçlemesi olarak Hristiyanlığın tanrı kavramın almış ve bunu kendince açıklamış.) Yukarıdakilerden devam ederek Tanrının aleminde "yapmalısın" ya da "yapmamalısın" yoktur diyor ve Tanrı katında kötülüğün de kabul edilebilir olduğun çünkü onun da Tanrıdan geldiğini söylemiş. Bunun yanında kötülüğü sonlandırmak için insanlara her şeyi verdiğini söylemiş ve "Neden Afrika'daki çocuklar aç?" sorusuna şöyle bir cevap veriyor: " Size açlığa son vermek için gereken tüm kaynakları verdim. Açlığı sonlandırmamayı seçtiniz." Bundan sonra her ruhun kendi yoluna gitmesine izin vermemiz onlarına kendi yollarına gitmeleri için yardımcı olmamız gerektiğine değiniyor. Örnek olarak İsa'nın herkesi veya hastalık olarak gördüğü her şeyi değil onları kendi yoluna gitmelerine yardımcı olmak için iyileştirdiğini söylüyor. Tanrı sonra eyleme yönelik tutkuyu öldürürseniz tanrıyı öldürmüş olursunuz. Ama tutkuyu beklentiyle karıştırmayın diyor. Sonra seçmemizi ama beklentiye girmeyin, seçin ama sahip olmayı istemekten vazgeçin diyor. Son olarak insanların kendini kusurlu görmesini eleştiriyor. "Benim,tanrının kusurlu varlıklar yarattığını,ardından da kusurlu oldukları için onları lanetlediğimi söylüyorsunuz. Oğlumun sizi benim size verdiğim kusurluluktan kurtardığını söylüyorsunuz. Yani oğul babanın başınıza açtığı işten sizi kurtarmış. Kim kiminle alay ediyor?" Bunlardan başka bir kaç konu daha var yazarın bahsettiği ancak burada bahsedip yazıyı daha fazla uzatmak istemem. Yukarıdan anlayacağınız gibi bana çizgi romanda yazarın tanrı gibi tartışmalı bir konuyu bir kişisel gelişim kitabı edasında ele almış ve bazı açıklamalarda bulunmuş. Bu açıklamaların bazıları mantıklı gibi gözükse de bir çoğu İslamdaki , Yahudilikteki ve birçok inanıştaki Tanrı kavramıyla uyuşmuyor ki bu yüzden kaleme alınmış. Neyse bu incelemeyi çizgi romanın sonlarındaki bir alıntı ile kapatmak istiyorum : "Sen zaten tanrısın. Sadece bilmiyorsun."
Tanrı ile Sohbet / Alışılmadık Bir Diyalog
Tanrı ile Sohbet / Alışılmadık Bir DiyalogNeale Donald Walsch · Ötesi Yayıncılık · 201233 okunma
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.