BİR GÜN ANSIZIN, Necdet Arslan kitabı (Şiir)
Şiir deyince akan sular durur bende. Bir de şiirin dili yalın, akıcı ve ses uyumları var ise değmeyin keyfime. Okur bir daha okurum. Şiir yazmama da şiir okumamın neden olduğunu düşünürüm. Ve şiir yazan kişilere ayrı saygın ve sevgim vardır.
‘Bir Gün Ansızın’ şiir kitabını aldım. Sayfalarını heyecanla hızlı hızlı çevirdim. Bütünsellik olmadan mısralar okudum.
“…
Notaları düşüyor gülümsemelerin
Biliyorum
Şu mi sesi senin
La deyişinden anlıyorum ne demek istediğini
Şimdi si zamanı değil mi
….”
“…
Bakarken
Gök gürlemelerinden korkup
Sığınacak bir yer arayan çocukların
Biraz ürkek, biraz şaşkın, kararsız
Bakışlarıydı iki gözüm…
Süzmedin, yummadın, kırpmadın…”
Aşkı, kavgayı haykırıyordu şair. Şair kimliğini en iyi şekilde kullanarak, bugünden yarınlara taşıyordu yaşamı, düzeni. Ayna olup yansıtıyordu günü.
Evet, şair Necdet Arslan. Emekli Edebiyat öğretmeni.
Kendisini beş yıldan fazladır tanıyorum. Yaşamımın en acı anını uzaklardan benimle yaşayarak
“K/aya ve S/el
…
Can yanıyor.
Güneş vuran tepelerden de beter yanıyor
Dellenmiş ağustos güneşi bıçak
Ufaladıkça ufalıyor kaya’yı…” şiirini yazacak kadar da içten ve duygudaştır.