Gönderi

7/10 puan verdi
·
Liked
PARGALI İBRAHİM-CAHİT ÜLKÜ Türkler çiçekleri her zaman sevmişlerdir. 16. yüzyıl Osmanlı döneminde erkekler de birbirlerine çiçek alıp götürüyorlar. Bu bir incelik kabul ediliyor. O dönemde Avrupa insanın hayatında çiçek yok. Bugün SARDUNYA olarak bildiğimiz çiçeğe o yıllarda TURNA GAGASI deniyor. Şebboy, lale ve nergis Türkler tarafından sevilen çiçekleri. Evlerin balkonlarında ve bahçelerde her türden çiçek var. Bu durum dönemin Avrupalıları tarafından yazılmış. Ordu sefere giderken askerlerin elbiseleri rengârenk. Osmanlı ordusunda askerlerin en çok sevdikleri renkler şöyle: Üst giyimde nar çiçeği (gömlek) Açık yeşil alt giysi (pantolon) Babet biçiminde ayakkabı çoğunlukla sarı renkte. Erkekler için renk kısıtlaması yok. Kuş azatçılığı çok yaygın. Kuş azat edip sevabını bir dostuna bağışlamak bir incelik. Hayvanlara eziyet edenler hemen cezalandırılıyor. Ases başı atına ağır bir yük yükleyen kişiye ceza veriyor. O yükü hayvan sahibine yüklüyorlar. Ardından adama 20 sopa vuruluyor. Atın sahibi kendisine 10’ar sopa vuran çavuşlara ikişer akçe bahşiş verip “Ellerinize sağlık” diyerek oradan ayrılıyor. Kirli giysilerle sokakta dolaşmak da para ve sopa cezası gerektiriyor. Türkler için haftada en az bir kere hamama gitmek değişmez bir kural. Avrupalılar Türklerin çok temiz koktuklarını sıkça yazmışlar. Bu dönemde İngiltere kraliçesi bile yanına yaklaşılamayacak kadar pis kokuyor ve yıkanmayışıyla övünüyor. O yıllarda şeyhülislama MÜFTÜ deniyor. Macaristan’ın O dönemdeki adı ENGÜRÜS. Padişahların el ve ayak tırnakları, sakal ve bıyık ve saç artıkları biriktirilip Sürre Alayı ile her yıl peygamberin mezarının ayakucuna gömülüyor. Bu geleneğin ilk kiminle başladığı bilinmiyor. Pargalı İbrahim Kanuni’nin ayaklarını yıkadığı suyu çok defa içmiş. Bu dönemde kellesi vurulan kişinin kellesi önce yıkanıyor. Eğer vezir ise altın tepside; paşalardan birinin ise gümüş tepside padişaha sunuluyor. Bayezit – Timur, Timur hep sevecen bir dil kullanıyor. Bayezit ise hakaret ediyor. Bayezit belki de Niğbolu’nun kibrinden kurtulamıyor. Enderun kurumları Türklere kesin olarak yasak olmuş. Bu kurumlara yalnızca devşirmeler alınıyor. Yavuz Selim babası Bayezit’i Uğraş Deresi denilen yerde zehirletiyor. Kendisi de aynı yerde ölüyor. Zehirlenmiş olması olasılığı oldukça yüksek. Devşirmeler tarafından zehirlendiği düşünülmüş. O da Fatih gibi Türk bir vezir atadıktan sonra zehirlenmiş. Osmanlı sarayında her zaman cüceler bulunuyor. Müjdeler bu cücelere verdiriliyor. Türklerde matem rengi Fatih dönemine kadar BEYAZ iken Fatih’ten sonra Bizans etkisiyle SİYAH oluyor. Rodos’un alınmasından sonra orada bulunan RODOS ŞÖVALYELERİ Malta adasına yerleşiyorlar ve MALTA ŞÖVALYELERİ olarak anılıyor. O yıllarda Hıristiyanlar yanlarında büyükçe tavuk tüyleri bulunduruyorlar. Büyük tuvaletlerini yaptıktan sonra orada bir pislik olduğu anlaşılsın diye üzerlerine tüy dikerlermiş. Tüy dikmek deyişi. Yeniçerilerde her ortanın kendisine özel bir flaması var. Ok, yay, tüfek, çadır, ejderha gibi. 71. orta ise yalnızca padişahların av etkinlikleri için av köpeği yetiştiriyor ve av partilerinin düzeninden sorumlular. Rüstem Paşa ahır sorumlusu iken Hürrem tarafından önce Diyarbakır beylerbeyi yapılıyor ardından da vezir oluyor.
Pargalı İbrahim Paşa
Pargalı İbrahim PaşaCahit Ülkü · İnkılap Kitabevi · 201791 okunma
144 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.