Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

345 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Solmaz Kamuran - KÖSEM SULTAN Osmanlı Tarihinde KADINLAR DÖNEMİ olarak değerlendirilen zaman aralığının Hürrem Sultandan sonra en etkili kadını sayılabilecek olan Kişisi Kösem Sultan denebilir. Ben yazarın KİRAZE adlı romanını uzun zaman önce okumuştum. Çok da beğenerek okumuştum. Diyebilirim ki tarihe romanlar üzerinden bakmayı bu kitapla sevmiştim. Kuru bir anlatım yerine aslına uygun yapılan bir kurgu uzak tarihi biraz daha anlaşılır hale getiriyor. KİRAZE’den sonra tarihi roman okumayı da önemli ve gerekli bulur oldum. İki kitabı karşılaştırdığım zaman Kiraze’nin daha güçlü bir metin olduğunu söyleyebilirim. Kösem Sultan zaten önceden de ilgimi çekiyordu. Onunla ilgili Reşat Ekrem Koçu’dan da bazı bölümler okumuştum. Kösem Sultan’ın asıl adı Anastasia’dır. Kaçırılmış ve esir olarak doğrudan saraya satılmıştır. Tinos adlı bir Yunan Adasında bir rahip tarafında eğitilen Anastasia, zeki ve ve dönemine göre son derece bilgili bir kadındır. Satranç oynamayı sever. Bu oyun sayesinde padişah 1. Ahmet’in ilgisini çeker. Daha sonra padişahtan çocuk doğurur ve itibarlı kadınlar arasına girer. Yani önce HASEKİ ardından da VALİDE SULTAN olur. Kösem adının yanında halk arasında MAHPEYKER olarak anılır. Ahmet’in ölümünden sonra karışık bir dönem yaşanır. Yarı deli olan Mustafa’nın saltanatı kısa sürer ve 4. Murat çocuk yaşta tahta geçer. Murat’ın yaşı büyüdükçe iktidarını Annesi ile paylaşıyor oluşu sorun olmaya başlar. 4. Murat yaşadığı safahat dolu hayatı nedeniyle sağlığını çabuk kaybetmiştir. Ancak çok genç yaşta ölümüne Kösem’in sebep olduğu söylenegelmiştir ki bu uzak bir olasılık değildir. Kösem, son derece zengindir. O dönemde zengin olmayan saray kadını yoktur gerçi ama Kösem çok daha fazla zengindir. Saray içindeki dengeleri satranç oyununa benzetir. Genel olarak yönetmeyi bilir ve iktidar konusunda çok hırslıdır. Oğluna hediye ettiği Turhan Sultan’ın onun planını erken farketmesi nedeniyle satrancı kaybeder. Ölümü acıklı olur. Solmaz Kamuran’dan okunacaksa önce KİRAZE okunmalıdır. Kurgusu daha zengin anlatımı daha sürükleyicidir. KÖSEM’de tarihi olaylar daha fazla ön planda görünüyor. Zaman zaman roman okuduğunu unutuyor insan. Gerçi dönem de çok karışıktır ancak yine de Kiraze’ye göre daha zayıf zajıf bir romandır. Tarih kitaplarında bir paragrafta geçen bir olayı bir roman olarak okumak tarihe bir boyut ve derinlik kazandırıyor. NEDEN? Sorularına bazı yanıtlar bulunabiliyor ve bence hepsinden önemlisi olanları, oldukları dönemin kendi özgün gerçekliğinde kavramamızı sağlıyor. Bu tür romanları okumayı seven arkadaşlara CAHİT ÜLKÜ’nin üçlemesi olan Rüstem Paşa- Sarı Selim ve Pargalı’yı da önermek isterim. Yazarın tezleri sıradışı olmakla beraber çok da akıl dışı değildir. Konuyla ilgilenenlerin bence mutlaka okuması gereken diğer yazar da HIFZI TOPUZ bence. Bu yazar gerçeğe daha fazla bağlı ve daha az kurgu oluşturuyor. Anlatım usta bir kalem elinden olduğundan asla sıkılmadan okunuyor. Kösem’i okuduktan sonra hep aklımda olan KURB-I SULTAN; ÂTEŞ-İ SUZAN, sözünü yeniden anladım. İktidar sahibi olanların normal insanların anlayamayacağı bir hırsları oluyor. Hiç kimse ne Kanuni ne Hürrem ne de bir başkası sahip olduğu gücü kendi isteği ile bırakmak istemiyor. Bu güç onların elinden zorla alınabiliyor ancak. Romanı okurken Kösem’e yakınlık duydum mu? Hayır, duyamadım. Aynı durum Hürrem için de geçerliydi. Osmanlı, çok uzun bir süre boyunca var olmuş bir devlet. Yalnızca nesnelliği tartışmalı ders kitaplarından anlaşılması neredeyse imkânsız. Hoş, tarihe nesnel bakabilmek; bence hem kolay değil. Her yazar biraz taraflıdır. Kösem’in hayırsever olduğu da yazılır farklı kaynaklarda. Ancak onların hayırseverliğinin de içten olduğunu düşünmüyorum. Tamamen geleceğe dönük bir yatırım. Romanda Genç Osman’ın öldürülmesi olayı fazla kısa geçilmiş gibi geldi bana. Hak ettiği entelektüel ilgiyi görmediğini düşünüyorum Osman’ın. Belki onun da romanı yazılmalıdır. Son söz olarak Kiraze’ye göre zayıf olsa da okurken de bitirdikten sonra da asla zaman kaybı olarak görülmeyecek bir roman olarak değerlendiriyorum.
Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı
Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman YüzbaşıHans Tröbst · Kırmızı Kedi Yayınları · 201865 okunma
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.