Gönderi

208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hıfzı Topuz ABDÜLMECİT 1808 yılında tahta çıkan 2. Mahmut’un ilk işi 3. Selim’in öldürülmesi işine karışan 31 kişiyi idam ettirmek oldu. Abdülmecit Döneminde padişah dâhil, sofrada yalnızca kaşık kullanılıyordu. Masa ve sandalyenin kullanılmaya başlaması için yıllar vardır. Çatal ve bıçak yıllar sonra kültürümüze girdi. O yıllarda kahvaltı ve yemek, sini/tepsi üzerinde yeniyordu. Hareme giren kadınlara genelde Farsça isimler verilirdi. Bu kadınlar ile sultan arasında nikah kıyılması gerekli görülmezdi. Çünkü kadınlar sultanın malı sayılırdı. Ancak Abdülmecit, iki kadınla düğün yaparak ve nikah kıyarak evlendi. Bunlardan biri PERESTİ adlı harem kızıydı. Genel olarak padişahların çoğunun gözdeleriyle ciddi sorunları vardı. Haremdeki kadınlar için bir cetvel tutulurdu. Bu geleneği Abdülmecit getirmişti. Tanzimat Fermanı Pazar günü okunmuştur. Bu ferman ve içeriği, üst düzey yöneticilerden halktan kimselere kadar hiç kimseyi memnun etmemişti. Abdülmecit zamanının önemli paşalarından olan Damat Sait Paşa, rüştiye okullarında Coğrafya dersinin okutulmasına kafir işi demiş ve karşı çıkmıştır. Tanzimat, vergi toplama usullerini de değiştirmişti. Eskiden vergi peşin olarak toplanmaktaydı. Bu işi mültezimler yapmaktaydı. Vergilerin devlet memurları tarafından toplanmaya başlamasının yankıları uzun sürmüştür. Mültezimler Tanzimat’a bu nedenle karşı çıktılar. Onlar için büyük bir kazanç kapısı kapatılmış oluyordu. Takip edene dönemlerde çıkan iç isyanların çoğunda MÜLTEZİM lerin olduğu görülür. Dönemin bütün yazışmalarında Osmanlı Devletinden TÜRKİYE olarak söz edilir. Fransa, İngiltere ve Rusya devletin adını; TÜRKİYE olarak kullanır. CERİDE-İ HAVADİS GAZETESİNİN HİKÂYESİ William Churcill, Kadıköy yakınlarında avlanırken yanlışlıkla bir çocuğu vurdu. Bunun üzerine tutuklandı ve Üsküdar Muhafızlığına götürüldü ve tutuklandı. O yıllarda bir İngiliz’i tutuklamak yapılacak bir şey değildi. Elçilik işe el koydu. Churcill, hemen serbest bıraktırıldı. Dönemin hariciye nazırı yani dış işleri bakanı görevden alındı. Bu arada bay Çörçil’in gönlünü almak için kendisine pırlantalı bir nişan, zeytinyağı ihraç ruhsatı ve gazete açma ayrıcalığı verildi de Allah’tan suçsuz adamcağızın küsmesine mani olundu. Tanzimat Fermanından sonraki rahat ortam oluşunca bay Çörçil, “Benim arkamda Reşit Paşa var” deyip gazetesini çıkarmıştır. Çöçil’in suçlu olmasına rağmen gönlünün alınması olayının pek çok benzeri 1950 yılından sonra ülkemizde defalarca yaşanmıştır. (Ümit Zileli) TAVŞAN KIZLAR Abdülmecit tahta çıktığında haremde kızların oynadığı oyunlardan biri de TAVŞAN OYUNU idi. Haremdeki kızlar Tavşan kıyafetleri giyiyorlar ve tavşan gibi sıçrıyorlardı. Bu arada başka kızlar şarkı söylüyor ve ayrıca dans ediyorlardı. Anlaşılan bu oyun sarayda eskiden de oynanmaktaydı. Bu oyun daha sonra bir sembol haline gelecek önce Amerika’da sonra da bütün Avrupa’da tanınacaktı. Abdülmecit, Avrupa’daki süreli yayınları takip ediyor ve yakınlarında olan Dr. Spitzer’den de ayrıca bilgi alıyordu. Abdülmecit, o dönemin Avrupa’sında tartışılan konularla ilgileniyordu. Karl MARX, PROUDHON, ENGELS ve düşüncelerini tartışıyordu. Ünlü edebiyatçı LAMARTİNE de Sultanla tanışmış ve sohbet etmişlerdi. Lamartine, Abdülmecit’ten “Hüzünlü bakışları olan, saygılı bir insan ayrıca devlet için büyük bir şans” diye söz etmişti. Sultan’ın evlendiği diğer kadını ise BEZMERA oldu. Ancak Bezmera’nın ölçüsüz davranış ve harcamalarından bıkıp onu “çırak çıkardı” yani yöneticilerden biriyle evlendirdi. Türkülerde adı geçen Kırım Savaşı bu dönemde oldu. Sivastapol Marşı, Kırım Savaşında yazıldı. Kars, 1855 yılında Rusların eline geçti. Osmanlı’da kölelik 1846’da Avrupalıların baskısıyla resmen kaldırılsa da fiilen köleliğin kalkması uzun bir zaman almıştır. Sultan, 200 yıllık Esirciler Hanını yıktırdı. Erkek kölelerin çoğu Afrika’dan getiriliyor, Mısır’da bir merkezde HADIM ediliyordu. Hadım edilme sırasında her on köleden 3’nün öldüğü söylenir. Hadım etme işi 3 türlü yapılıyordu. Hadım edilmiş beyazlara AKAĞA deniyordu. Hadım edilmiş beyazlarla siyahlar birbirlerini sevmezlerdi. Saray eğlencelerinde İskoç ve İspanyol müzikleri çalınıyordu. Hiçbir dönemde Saray kadınlarının harcamaları kısıtlanamıyordu. Bu harcamalar çok yüksek miktarlardaydı. Geçmiş dönemlerde de saray kadınlarının harcamalarını kısmak ve bitirmek isteyenler olmuşsa da bu iş asla başarılamamıştı. Saray kadınları, padişahın kızları büyük harcamalar yapıyordu. Çoğu zaman Galata’daki sarraflara, esnaflara borçlanıyorlardı. Abdülmecit zamanında sarayda bulunan cariyelerin sayısı 700’den fazlaydı. Abdülmecit’in en çok sıkıntı yaşadığı kadınlardan biri Serfiraz’dı. Serfiraz’ın Sultana hakaretleri herkesçe biliniyordu.
Abdülmecit
AbdülmecitHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2009305 okunma
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.