Gönderi

264 syf.
·
Not rated
·
Liked
Günlükler girer ömrümüze zaman zaman, geçmişte izler bırakmak ister... Kimi zaman bıraktığı izler silinsin diye yere sıkıca basmayan cümleler, bazen de bu kitapta olduğu gibi kalıcı olmak niyetiyle gömülmek ister bastığı kalbin üzerine... Kur'an Günlüğü Münip Engin Noyan'ın izleri silinmesi güç olsun diye her satırını duayla yazdığı bir kitap. Kimin aklına gelir ki Kur'an okurken bir günlük tutmak! Hepimizin aklına gelmeli aslında, kitabı okuyunca kesinlikle Hâk kelâmını okurken köşeye beriye notlar almadığınız için kızacaksınız kendinize. Münip Engin Noyan öyle çok notlar almış ki, bu notları bir kitapta toplanacak kadar az olmadığından kitaba "Kur'an Günlüğü Bir" demiş. Yani devamı olan nitelikte bir kitap. Önceleri sadece kendini anlamak, anlatılanların farkına varmak için başladığı bu iş sonraları dost meclislerinde ortaya çıkınca, ısrarlar üzerine kitap projesine dönüşmüş. "Kur'an Günlükleri" asla akademik değeri olan bir çalışma olma iddiasında değil, olamaz da- buna bencileyin fakirin ne ilmi yeter ne görgüsü-bilgisi, ne de feraseti." diyerek tevazusundan ödün vermeyen yazar, bu işi sadece Rabbine kulluk bilinciyle yapıyor. Okurken iyi ki yapmış diyorsunuz. Okuduklarınız üzerine düşünmeniz için size ayrılmış özel bir bölüm de var kitabın son sayfalarında; "Öyleyse, onlar bu kur'an üzerine hiç düşünmezler mi?" diyerek "kendi notunu kendin al" davetinde okura. Yazar kitap boyunca pîrim üstadım dediği, tam bir Kur'an aşığı olarak tanımladığı Muhammed Esed'in tefsirlerinden sıkça yararlanıyor. Kur'an'la alakalı gelenekselleşmiş tabuları eleştiriyor; insanların O'nu sarıp sarmalayıp yüksek yerlere çivilemesine anlam veremiyor. Kur'an'ın duvarlarda asılı durmak adına değil İkrâ! Emrine uyma yolunda müslümanım diyen her birey için okunup anlaşılması gerektiğini savunuyor. Televizyon programlarından da tanıdığımız Münip Engin Noyan, Kur'an Günlüğü'ünü okurla sohbet eder nitelikte yazmış. Kullandığı bu üslup kitabı okunur kılan en birinci unsur. Okurken zevk alıyorsunuz, ilimsel gerçekleri didaktik bir vaaz şekliyle değil de, dost meclisinde elinizde çay eşliğiyle dinliyor hissine varıyorsunuz kitap boyu. Okunmasını daha kolay hale getirmek adına kendince bölümlere ayırmış yazar kitabı. Girizgâhı tamamlayıp yola düşüyorsunuz cümleler boyu. Yazar günlüklerin çoğunu yolculuk esnasında ya da gece namazlarıyla sabah namazı vakitlerinde tutuyor. Kitapta kullandığı kısaltmaların anlamlarını kitabın baş kısmında açıklamalı olarak belirtiyor. Günlüklerin çoğuna yazıldığı ay ve hal belirtilmiş. Örneğin yazar, kayıp bir ayetin peşinde aklını gezdirdiği vakit, Ağustos ayında "Başkent Ekspresi" ile Ankara yolunda. Sayfalar arasında "Kur'an nedir aslında?" diye sorarken bir mühendis yazara, aynı soru okuyan içinde cevaplanası duruyor. Kaçımız bu soruya karşımızdakini tatmin edecek doğrultuda cevap sunabiliriz mesela? Ya da kaçımız böylesi bir soruya hazırlıklı tutuyoruz kendimizi? O'nu anlamaya O'nu kalbimizin merkezine oturtmakla, sayfalarına yüz sürmekle başlayabiliriz, çünkü Kur'an'ın tanımı yine kendi içinde; "Üzerinde hiçbir şüpheye yer olmayan bu ilâhî kelâm Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara rehber[olarak indirilmiş]tir" Anlamak niyetiyle dinlemeyen ve okumayan kişi hiçbir cümleyle tatmin olmuyor aslında. Yazar soruyu soran mühendisi tatmin edemediğinin farkında. Bütün meselenin, "...buram buram enaniyet kokan bir sanal özgüven duygusu içinde bilgiçlik taslamak yerine, o bilgiyi sonsuz rahmet ve bereket kaynağından arayıp bulmak, sonra da kılcal damarlarına, hücrelerine kadar, içine sindirmekte!" Bozuk niyetle okunan ve dinlenen her cümleyi akli ve kalbi tartımız ölçemiyor oysaki! Yazar Kur'an okumaktan neden korkulduğunu da sorguluyor kitapta. Birçok meal ve tefsir kitabının bulunmasına rağmen neden insanların hâlâ okumamakta ısrarcı olduğuna anlam veremiyor. İnsanın Rabbinden uzaklaştıran olgunun ne olduğunu düşlüyor Urfa yollarında. "Rahmanın yaradılışında bir aksaklık göremezsin"[67 Mülk-3] ayetini hatırlayıp kusursuz yaradılışlardaki nizamsal kurguya hayranlığını dile getiriyor. Yaşanılan her güzelliğin Yaradan'dan ötürü oluşuna şahitlik eden ayetleri günlüklerine not ediyor. İnsana verilen ömrün boşa geçen bir saniyesinin bile kişiyi ziyana düşürdüğünün, Kur'an'ı hayatının merkezine alan insanların çoraklaşmış kalplerinde imân filizleri açacağının ve ikrâ emrine uyma yolunda tefsir ve meâl okumanın önemini sıkça dile getiriyor yazar günlüklerinde. Muhammed Esed'in yanı sıra Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirlerinden de kendince anladıklarını okuyucuya aktarırken destek alıyor sıkça. Münip Engin Noyan'ın sadece Rabbine kulluk derdiyle kaleme aldığı günlüklerinin, Kur'an okuyan veya okumayan herkesin ufkunda yeni meşaleler yakacağı inancındayım ben. Bu nedenle cümleleri kalbinize düşesi bir kitap Kur'an Günlüğü. Hakka ulaşma yolunda basılacak bir merdiven basamağı daha sayfaları çevrilmek üzere karşınızda... 09.03.2011 - Gülnaz Eliaçık Yıldız Kur'an Günlüğü-I Münip Engin Noyan Bîrun Yayınları 120 Sayfa
Kur'an Günlüğü
Kur'an GünlüğüMünib Engin Noyan · Profil Yayıncılık · 2012208 okunma
··
409 views
Eylül Türk okurunun profil resmi
Tahlillerini yeniden okumanın keyfini anlatamam Kalemzen'im, geçen gün tamir için İstanbul'a götürdük emektarı, Şemsi Bey dedi ki 'Kalemzenim' dosyasını yedekleyin de en mühim dosyamız o :)) Hatırlar mısın bilmiyorum, Münip Engin Noyan, Erzurum'a söyleşiye gelmişti.Ra'd Sûresi üzerine uzun bir konuşması olmuştu, âdeta büyülenmiştim.Sonra da vesileler oldukça defaatle konuşmuşuzdur seninle... Bir Sûre'nin, bir Ayet'in, bir kelimenin bize her defasında ikram ettiği mânâ öylesine nadide ve kusursuz ki...Mucize bir konumu vardır hadiselerin, seslerin ilgili mevzunun, her noktasında işitilen bir hususiyeti vardır.Örneğin şeytanın vesveselerini anlatan Nas Suresinde yinelenen 's' sesi, âdeta şeytanın fısıltılarını ürpertiyle duyurur bize, yine Cennet'le ilgili Ayet-i Kerimelerde, o tatlı rayihayı, ûslubun letâfetinde hissederiz. Enfüsi ve içtimai esasların tercümesi, ezeli ve ebedi ilmi şerifi ile hem kainatı, hem de zerreyi hikmeti ile irşad eden Kur'ân-ı Kerim'i kâlbiyle tefekkür edenlerden eylesin Rahman... Yüreğin elem görmesin.
Gülnaz Eliaçık Yıldız okurunun profil resmi
Ben şimdi bu mesaji okurken niye gozlerim doldu ki, ah Eylülüm, uzaktaki yakinim, kalbimdeki el, gozyasimi silensin... sen bende bilsen ne cok şeysin... Uzun uzun sohbetlerimizi ozluyorum yalan yok lakin hayatin hay huyu sozcuklerimizden etmesin bizi diye artik pek yazamasam da eskilerde idarelik niyetinde deyip ekliyorum arada buraya... Iyi ki sen ve destegin var. Insallah o dosyaya yeni yazilar armagan etmek nasip olur bana.
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.