KIZIL BİR SEVDA HİKÂYESİ...Kimi zaman gerçek, hayali saçlarından yakalar..
Kimi zaman hayal, gerçeğin gözbebeklerine saklanır..
Kimi zaman gerçek, bir şarkı söyler, sözleri hayal ötesi bir zamanda kaybolur..
Kimi zaman hayal, baş köşeye oturur, gerçeğin içi daralır..
Kimi zaman gerçek sadece susar..
Ve hayal, konuştukça gerçek olmaya başlar..
Iç içe geçer her şey. Hangisi nerede başlıyor, hangisi nerede bitiyor..bilemezsin.
Anlamı değiştirilen kelimelerin, düzmece oyunların, bütün lekelerini bildiğimiz insanların ve mutlak ihanetin koynunda yaşayıp gidersin sessizce..
KIZIL bir ihanetin..
Zamanlar, şahıslar, zarflar, zamirler yer değiştirir. Bir tek iyelik eki, yerli yerinde kalır. Ta ki sen..rüyalarında bile hayal görmeyi başaran sen..tüm çıplaklığıyla her şeyi yaşayana kadar..
KIZIL bir SEVDA hikâyesi..
Başka bir evrene, başka bir hayata, başka bir boyuta geçiş..
Ve bir yüreği savuruş ; eski, tozlu ve sahte, ne varsa üzerine yapışan, düşüp gerçeği bulsun diye.
Beyazın tutkunu ama kızıla sevdalı.
Bir şarkının en içli guftesinde, gözlerinden süzülen bir lisanın grameriyle baş başa..
" Yüreğinin tam ortasındayım.." diyor.
Ben olsam, yüreğimin en asi yerine düştün,derdim..
O,METO diyor.
KIZIL diyor.
SEVDA diyor.
FAHRI BABA diyor.
Ben olsam ne derdim, diye düşünerek okuyorum..
Yeni Çağ oluşumunun ilk örneklerinden.
Yoğun eleştiri, etkili ve güçlü bir dil, derinliğine gömüleceğiniz çok katmanlı, her cümlesi farklı yorumlanabilecek, başladığınız an,bitmese, diye düşüneceginiz çok keyifli bir yolculuk.
Karanlıktan aydınlığa bir kaçış..
Mistik bir geminin güvertesinde, biraz masalsı, biraz şiirsel ama fazlasıyla yüreğe dokunan satırlar.
Anlayan anladı der gibi.
Kaygısız.
Hiç zorlamadan..
Keyifli okumalar..:)
