Gönderi
Bu kitap; ABD’nin, Afganistan işgalinde kamuoyu desteğini arttırmak için kullandığı psikolojik savaş araçlarından biri olsa da, bence, çok çarpıcı bir eser.
Propaganda, sadece yalanlar veya abartılmış manipülasyonlardan ibaret değildir. ABD, işgal boyunca, çıkarlarına denk düşmediği için zamanında görmezden geldiği “acı gerçekleri” kullanarak başarılı bir propaganda kampanyası sürdürdü.
Ancak kitabın satır aralarına dikkatle baktığımızda farklı şeyler de görüyoruz.
Bir söz var: Mikroskop, insana “önemini”; Teleskop ise “önemsizliğini” gösterdi.
Afganistan toplumuna biraz daha yakından baktığımızda gördüğümüz “önemli” şeyler hiç de güzel değil.
Kitabın içinde, Taliban cehenneminden önceki Afganistan cennetti şakşaklamaları bolca bulunsa da; daha doğmadan kaderi belirlenmiş Hazaraların karşılaştığı kast sistemi vb adaletsizliklerin de olduğuna tanık oluyoruz.
Gücü elinde bulundurmanın kaçınılmaz konforunu yaşayan Taliban, “az” olanı ezmek, yok etmek için kutsal bir değeri sömürüp hedefini gerçekleştirmeye çalışmış. Aslında diğerlerinden çok da farklı bir şey yapmamış.
Taliban; çağdışı, taşeron, kukla bir örgüt. Kontrolden çıkana kadar, ipleri tutanın ise Sam Amca olduğu, bir komplo teorisi olmadığı herkesçe aşikar iken kitapta buna eser miktarda bile rastlamıyoruz. Okuduğumuz bir tarih kitabı olmasa da , gerçeklere dayanan bir kurgu kitabı iddiası olan bir kitap.
Kabul, Afgan tarihi uzmanı değiliz ama hiçbir şey bilmiyorsak da,en azından, Rambo 3 filmini seyrettik. Mücahit tatlış taliboşlarla beraber kötü ruslara karşı savaşan Rambo abimiz vardı filmde.
Kitabın ismini ilk kez duyduğumda, ne yalan söyleyim, Feride Çiçekoğlu aklıma gelmedi.Onun yerine, Miki’nin yaptığı kabul edilmez eylemin mağduru Barış’ı ve uçurtmayı vurmaya çalışan emir erlerini hatırladım. İroni yapmayı çok seven yazar kitabın isminde de bundan vazgeçmemiş.
Ya da gerçeklerle ilgili yukarıdaki söylediklerimin tamamını unutup; Gün ışığında bile, Leyla’sının yüzündeki kusurları göremeyen Kays olamadığımızdan; romantik yemeklerde loş ışığın tercih edilmesindeki niyete benzer şekilde bakmalıyız, belki de.
100 W beyaz ampüller narin gözlerimize ağır geleceğinden; kusurları örtecek, işimize gelecek şekilde yani kendi dibini aydınlatmayan mumlarla bakmaya da devam edebiliriz, bu da bir seçenek.
ETANŞIN PİLİZZZZ
AŞAĞIDA BOL MİKTARDA “HEVES KIRAN” BULUNMAKTADIR.
Kahramanımızın, Er Ryan’ı kurtarmak zorluğundaki görevi kabul etmesi için, Hasan ile arasında kan bağı olduğunu öğrenmesi biraz kolaya kaçmak olmuş. Geçmişte yaptıklarından değil; yapmadıklarından dolayı pişman olan bir adamın, karşılıksız olarak birini kurtarıp vicdanını rahatlatma olasılığı elinde alınmış.
Neşeli Günler filmindeki Şener Şen gibi; birbirini tanımayan, kavga eden iki kardeşin arasına girip “Kardeşin ulan o senin” denmesi çok mu gerekliydi.
Kahramanımızın kitap boyu ağzından düşürmediği şarkıyı aşağıya bıraktım, çıkarken alırsınız.
m.youtube.com/watch?v=uGxqtWu...
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.