Gönderi
Olasılıksız
" 'Satranç hayat gibidir David,'demişti babası. 'Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır,bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işe yarar,bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak içim hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi,satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip,yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir.' ''
Bir adam düşünün,akademisyen ve aynı zamanda kumara düşkün olan.Her oyunu zekice bir şekilde kazanan Caine'nin olasılıkları hesaplama üzerine kurulu bir kitap. Kumarbaz müptelasi olan Caine, kumarda kaybettiği için, Vitaly'ye bir miktar borçlanıyor. Olaylar silsilesi böylelikle başlamış oluyor. Daha sonra olaylar Caine'nın kardeşi olan Jasper Caine ile devam ediyor.İşin içine bir yerde şizofreni giriyor-ki bu çok heyecan verici-,bir yerde denekler,başka bir yanda FBI ve CIA gibi dehşet heyecan verici şeyler. Sayfalar ilerledikçe kurguya Julia,Nava,Dr.Tversky,Dr.Forstyhe,Crowe gibi karakterler dahil oluyor ki her biri muazzam işlenmiş karakterler,ayrıca karakterler arasındaki bağlantılar ve her birinin hayat hikayelerindeki detaylara yazarın zekasına hayran bıraktırıyor. Caine kardeşlere hayran kalmamak elde değil,muazzam.
Bilim kurgu ve aksiyon filmlerinde ana karakterin her daim yanında olan yan karakter vardır bilirsiniz,onunla beraber koşar,çatışmalara gider,işkence görecekse o da görür,ölecekse o da ölür.Hah,bu kitabı okurken tam olarak o karakter olacaksınız. Olaylar bir bilim kurgu filminini en doruklarındayken heyecanlandığınız gibi heyecanlandıracak sizleri. Karakterlerle öyle bağlar kuracaksınız ki kendinize 'hey,sakin ol bu sadece bir kurgu' diyeceksiniz. Bu kitap adeta bir labirent,başlarda okuduğunuz her bir bölüm farklı karakterlere ait olan lakin bir yerde birleşen en gizemli bir labirent. Bazı yerlerde tepe taklak olacaksınız,kitabın etkisi altındayken kitaptan 5 metre uzağa gidemeyeceksiniz. Okumak için can atacak,bitecek diye bazı yerlerde okumayı yavaşlatmayı bile düşüneceksiniz. Bu açıdan bakınca da tanıtımında vaat ettiği her şeyi veriyor okuyucuya.Ciddi manada hayret edici. Bir yerde Adam Fawer'ın determinist olduğunu okumuştum ki kitabın her bir noktası determinizm ile sarmalanmış.Yazar determinizmi tam olarak '...çünkü onlar determinizme inanıyordu. Onlara göre evren değişmez kurallarla yönetiliyordu ve hiçbir şey belirsiz değildi. Deterministler,her şeyin bir nedeni olduğuna inanır,insanlar eğer 'gerçek' kuralları anlayabilse ve evrenin şimdiki durumunu kavrayabilse,bunları tahmin edilebileceğini savunurdu.' bu şekilde açıklamıştır. Bu kitabın felsefi yönünün sadece bir kısmı,felsefenin yanı sıra tıpa,matematiğe ve fizik yasalarına bolca değinilmekte. Bir sözelci ve fizik dersinden ve sayısal verilerden haz etmeyen biri olarak söylemeliyim ki;kitabın ilk 50-60 sayfa arasında bolca bulunan sayısal verilerden sıkılsam ve hiçbir şey anlamasam da daha sonradan olayların artması ve bu sayısal verilerin kitaba yayılmasından bu sıkıntı sona eriyor ve yerini heyecana bırakıyor. Eğer fiziği ve sayısal verileri seviyorsanız kesinlikle bu kitabı alın ve okuyun. Kitabın geneline yayılmış çok fazla tıbbi terimler bulunmakta,bu terimlere denk geldiğinizde beyninizin sizi otomatikman Google gibi arama motorlarına yönlendiriyor. Bu da kitabın okuyucuya kattığı en güzel detaylardan biri,birçok şey öğreniyorsunuz. Etkileyici birçok sahne var ama en etkileyicisi kitabın sonlarında çünkü kitap koku ile başlayıp koku ile bitiyor ve bu noktanın küçük gibi görünen bir detayı fark ediyorsunuz.
Sakin bir kafayla okumanızı tavsiye ederim çünkü çok fazla ve karışık olarlar ve mantıksal küçük küçük detaylar var. Ha bir de yazımı bitirmeden söylemeliyim ki; yazdığım en heyecanlı yazı olduğunu ve bu yazıyı okuyan sizlerin büyük beklentiler içine gireceğini fark ettim. Şimdi yavaşça sakinleşelim o beklentileri azaltalım,eğer beğenmezseniz ve kitabı kapattığınızda hayal kırıklığına uğramanızın sorumlusu ben olmak istemem ki beğeneceğinizi düşünüyorum.
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.