Bu ay 1 kitap bile okuyamadığım için geçen ay okuduğum ve bir türlü bir şeyler yazmaya vakit dahi bulamadığım, kısacık ama çok beğendiğim bu kitaptan azıcık da olsa bahsetmek istiyorum. Öncelikle belirteyim, kitap tavsiye kitaplar listeme giren bir kitap oldu. Türü -uzun öykü- olarak geçse de bana göre kısa bir romandı. Bir solukta okuyacağınız, bitirmeden bırakamayacağınız bir kitap. Nedense çok beğendiğim kitapları anlatma zorluğu çekiyorum. Özellikle sonu çok şaşırtan bu kitabı bitirdiğiniz de gözleriniz dolabilir, belki de ağlayabilirsiniz. Yahudi bir doktorun oğlu olan Hans ile Hitler yanlısı olan köklü bir ailenin oğlu olan Konradin'in arasındaki dostluğu, çok yalın ve etkileyici bir dille anlatmış yazar. Aralarında anlaşmazlıklar çıksa bile sırf dostlukları bitmesin diye ellerinden geleni yapan bu iki arkadaşın tertemiz dostluğu gerçekten etkileyiciydi. Zamanla iki arkadaşın dostlukları ülkedeki fikir ayrılıkları yükselmeye başladıkça bozulmaya başlıyor ve Hans ailesi tarafından okuması için ABD'ye gönderiliyor. Hans'ın ülkeden ayrıldığında aldığı 2 mektup vardır, özellikle arkadaşından aldığı daha çok acı verir ama ben ilk mektupta yazan bir cümleyi ekleyeyim, zira zorbalığın, fikir ayrılığının özetidir bu cümle. "Küçük Yahudi - sana veda ediyoruz / İshak ve Musa'ya cehennemde katılasın" Hitler'in baskın olmaya başladığı dönemde ülkeden gitmek zorunda kalan Hans'ın yıllar sonra arkadaşlarının sonları ile yüzleşmesine de tanık oluyorsunuz. Ailesinin hazin sonunu da bu kısacık kitapta göreceksiniz. Ve en önemli kişiye ne olduğunu da.... Yazar hakkında da kısa bir bilgi vermek istiyorum : Yazar, şair ve ressam kimlikleriyle bilinen Fred Uhlman 1901'de Württemberg'de dünyaya geldi. 1933'te Nazi karşıtı bir avukat olarak çalışırken, Hitler'in şansölyeliğe getirilmesiyle Almanya'yı terk etmek zorunda kaldı. Fransa ve İngiltere'de sürgünde geçirdiği yıllara dair anılarını 1960'ta kaleme aldığı The Making of an Englishman'de derledi. 1985'te Londra'da hayata veda etti. Kitap hakkında pek yazacak bir şey bulamadığım için tanıtım yazısını ekleyeceğim. Eminim daha etkili olacaktır. ----- Kavuşmak, “Svabya’nın maviye çalan, huzurlu tepelerinde” büyüyen iki genç adamın birbiriyle kurduğu derin, masum arkadaşlığın ve Almanya’da döneme hakim olan Yahudi karşıtı fikirlerin bu arkadaşlığa ve masumiyete nasıl gölge düşürdüğünün hikayesini anlatıyor. Fred Uhlman reddedilmeyi, korkuyu, sürgünü ve ırkçılığın insanlar arası ilişkilere nasıl nüfuz ettiğini anlattığı bu çarpıcı eserinde tünelin sonunda her zaman ışık olduğuna da dikkat çekmeyi ihmal etmiyor. Tarihi yeniden yazamayız belki ama Kavuşmak gibi öykülerle hayatın tek perdeden ibaret olmadığını anımsayabiliriz. “Faşizm atılan ilk bombalarla başlamaz, her gazetede üzerine bir şeyler yazılabilecek olan terörle de başlamaz. Faşizm insanlar arasındaki ilişkilerde başlar, iki insan arasındaki ilişkide başlar.” - Ingeborg Bachmann - -----

KavuşmakFred Uhlman · Kolektif Kitap · 2017179 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eylem U.K.