Başarı dediğimiz şey, geçici köpüren sabun misali!
Yıllardır başarı tanımı üzerine düşünürüm.
Bu sözcüğe yüklediğimiz anlamlar, çoğumuzda gördüğüm tükenmenin en insafsız nedeni.
Sene 1991.. Anadolu Lisesi sınavlarından iyi bir sonuç almak benim için başarıydı.
Sınav bitti, okula başladım. İngilizce notlarım en büyük başarı göstergesi oldu.
Sene 1998 üniversite sınavında “iyi etiketli okul” kazanmanın peşine düştüm. Ne de olsa bu büyük başarıydı ve bizden beklenen buydu.
Derken mezun ol, “kurumsal” bir yere kapağı at. Başarı!
Orada 3-4 sene çalışıp yükselmek lazım yoksa başarısız! Yönetici olmak = Başarı?!?!
Emeklilikte rahat et, yine başarı!
Instagramda fenomen ol yine başarı ️
Hayat döngüleri içinde anlamı bu denli sık değişen bir kelime için ne çok uğraş ve emek harcıyoruz!
Tanımı ve önemi her aşamada değişen bir şeyi nasıl da önemsiyoruz..
Bu bir öğrenilmiş çaresizlik. Toplum da sistem de hala bunu pompalıyor.
Oysa başarı sonuç değil; yolculuğun kendisi!
Fikrimce başarı,
güçlü yönlerini bulup kendini sürekli geliştirerek “yaşamına sahip çıkma” cesaretini göstermek!
Düştüğünde yeniden kalkıp yola devam edebilmek!
Ve anlamlı bir hayat sürdürmek!
Hiç birimiz buraya sürekli mutlu ve başarılı olmaya gelmedik.
“Üretilmiş mutsuzluklar”döngüsünde kalmayın.