Gönderi

231 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Age of Adaline filmini, Da Vinci Şifresi’ni ve Paul Auster’in Yanılsamalar Kitabı’nı uygun miktarlarda bir kaba koyun karıştırın, ardından biraz bekletip baskıya verin ve… İşte karşınızda Gelecek Sefere… Çok saçma bir benzetme oldu farkındayım. Bu bahsettiğim üç film-kitap da aslında birbiriyle çok alakasız. Ancak kitabı okurken ve bitirdiğimde
Gelecek Sefere
Gelecek SefereMarc Levy · Can Yayınları · 2007227 okunma
··
387 görüntüleme
Rahime okurunun profil resmi
Fantastik filmlerin hastasıyım ama kitaplara biraz mesafeliyim. Aslında ufak bir kaç okuma yapsam severim belki ama elim bir türlü gitmiyor. :) Okurken film izliyormuş hissine kapılmışsın. Bunu genellikle aksiyon bölümlerinde yaşadıysan yazarın bir suçu yok. Aksiyonlar anlatılırken her bir hareket tasvir edilip, hızlıca anlatıldığı için bize film izliyormuşuz hissi veriyor. Bir de daha önce izlediğimiz filmler, okuduğumuz şeylerin zihninizde imgelenmesinde de etkili oluyor. Bir nevi çağrışım gibi bir şey oluyor yani. :) Ama yok kitap genel olarak sinematografikti dersen, o zaman yazar, kitabın filmi çekilsin istemiş olabilir. Günahı boynuna. :) Eline sağlık İclal, detaylı bir inceleme olmuş. Bir gün bu tür kitaplar okumaya karar verirsem kapını çalacağım bana rehberlik et diye. :)
İclâl okurunun profil resmi
Fantastik kitap riskli bence de ama güzel bir kitapsa da tadından yenmiyor :) Güzel bir fantastik kurgu deyince de aklıma genelde kendi evrenini kurmuş kitaplar geliyor... Açıkçası bu kitabı okumadan önce böyle fantastik unsurlar içerdiğini bilmiyordum. Gerçek dünyada geçen bir kurguyu böyle yazmak baya riskli bence inandırıcılık açısından çünkü büyülü gerçekçilik değil yazarın yaptığı, bir açıklama neden- sonuç bekliyor okuyucu. Film izliyor hissini Auster'da okumayı seviyordum ben. Çünkü orada yazar bilerek kafamızda o sahneyi öyle canlandırmamızı istiyor -ki zaten Yanılsamalar Kitabı'nın konusu sinemaydı. Fakat bu kitapta sanırım dediğin gibi yazar kitabın filmi daha rahat çekilsin diye böyle yazmış. Bölüm sonlarında kenarda gülümseyen bir kadın, aralarda sadece yüzüğü görünen gizemli karakter falan ne bileyim... klişe gibiydi. Sevdim mi sevmedim mi çok emin olamadım :)) Bu tür kitaplar biraz riskli güzeline denk gelirsen tadından yenmiyor da arada kof çıkabiliyor. Ama ben de değişik bir "kitap keşfetme" hobisi var... O yüzden riski alıyorum :)) Bir de bu aralar çok kafa dağıtasım var iyi geliyorlar. Aman ya çok uzattım gene :) Yorumun için çok teşekkür ederim Rahime :)
Eylül Türk okurunun profil resmi
İclâl Hanım, bu her detayı dikkâtle tahlil eden incelemeleriniz ve sürükleyici betimlemeleriniz kitap bıraktırıyor insana :) Hani saçma filân demişsiniz ya, benim için çok eğlenceli bir tarifti ilk cümleleriniz.Hattâ filmi izlememiş ama kitapları okumuş biri olarak beklentilerim zirvedeydi ki, son kısım hevesimi hafifletti.Yine de okumak isterim :) Derin saygımla...
İclâl okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Eylül Hanım :)) Kitap bittiğinde benim de kafam karışıktı "şimdi ben bu kitabı sevdim mi sevmedim mi" diye. Açıkçası incelemeyi yazarken fark ettim ben de neyi sevip neyi sevmediğimi. Aynı beklenti bende de yüksekti de karşılayamadı sanki gibi hissettim. Öyle devasa bir edebi haz falan da almadım ama sonuçta yine de keyifliydi. Tam dinlenmelik :) Umarım seversiniz siz de
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.