"Fener Balığı" kitabı ile tanıdığım yazarın ikinci eseri olan bu kitap, kurgusu ve konusu açısından oldukça başarılı bir eser. Konu geçişleri ile olay kurgusunun bütünlüğü tam dozunda. Bir polisiye eser olan kitabın betimlemeleri ne fazla ne de eksik. Merak uyandırıcı olan olay örgüsü kitabı elinizden bıraktırmayacak cinsten. Benim okumam araya giren bayram sebebi ile biraz uzun sürdü :) Yoksa eser ele alınınca bırakılmayacak kadar sürükleyici ve merak uyandırıcı... Konusu ise bir kaçırılma olayı gibi görünse de bu sizi yanıltmasın. Kan davasının, törenin, kanun olduğu bir ailenin yıllar önce içine karıştığı bir olay okuru hemen etkisi altına alıyor... Kaçırılan genç bir kadının başına gelenler ve bambaşka boyutlara taşınan bir kurgu... Bir önceki eseri okuyan okurlar Cinayet Masası Amiri Murat Karasu'yu ve Esin'i hatırlayacaklardır. Bu eser de yine sahne de olan bu iki becerikli, zekaları ile olayların arka planını inceleyen, asla pes etmeyen karakterleri ile; birazda dışarıdan destek alarak olayı çözümlemek için, yetkilerini aşarak ilerlemeye çalışırken, bilmediğimiz bir dünyanın kapılarını bizlere açıp, içeri alıyorlar... Ülkemizde polisiye yazılamıyor diye bir ön yargı var ve bu ön yargıyı Nuray Atacık bu eseri ile kırmaya aday yazarlardan bir tanesi olarak sonraki eserlerindeki kurgular ile polisiye okurlarının kalbini fethedeceğe benziyor. Eserin yazım dili sade ve anlaşılır. Yazar kurgu geçişleri ve birbiri ile bağlantıları yalın bir şekilde aktarmış. İpuçlarının takibi ile olayın çözülmesi belli gibi görünse de sonuna kadar okur merakını diri tutmayı başarmış... Eserin sonu bir sonraki kitabın devamı olacağı şekilde bitiyor. Murat Karasu mesleğini o çok sevdiği İstanbul'da yapmaya hak kazanacak mı bekleyip göreceğiz... Nuray Atacık'ı canı gönülden tebrik ediyor, bizi çok bekletmeden bir sonraki kitabı ile buluşturmasını diliyorum...

BukalemunNuray Atacık · Maceraperest Kitaplar · 201932 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nurhan Işkın