Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

384 syf.
4/10 puan verdi
Bu kitabın son kısımlarında Murray ve Lola’yı sevmeye başlamamış olsam ve Henry’nin taslakları daha güzel bir hale gelmemiş olsa gerçekten bazı okuyucular gibi incelemeye sadece birkaç cümle yazacaktım. Sıkıcı. Uzak durun. Okumayın. Aslında hala daha düşüncelerim yukarı da yazdığım üç cümle ile aynı ama son sayfalarda kitabı güzelleştiren birkaç ayrıntı olduğundan dolayı biraz da olsa anlatmak istedim. İlk öncelikle, kitabın konusu klişe. Herkesten farklı olduğunu sınıfa adım attığında kanıtlamış olan kızımız (Grace) çok gizemli. Baş çocuğumuz (Henry) de haliyle bu kızı çok gizemli buluyor. Kız acı çekiyor, acaba neden? Gizemi de Henry’i gün geçtikçe daha çok çekiyor ve Henry ona aşık olmaya başlıyor. Ama aşık olmak hiçte sandığı gibi peri masalları gibi değil. Bana kalırsa kitabın hiçbir farklı özelliği yok. Eğer karakterleri sevseydim büyük ihtimal tam puan verirdim çünkü bu tür klişe konulara sahip kitaplara karakterlerin bir fark kattığını düşünüyorum. Bu kitabın karakterleri ise bırakın farklı olmayı, tam bir FELAKETTİ. Özellikle Grace, tüm zamanların en nefret ettiğim kız karakterler listesine 1 numaradan giriş yaptı. Onu gerçekten anladım, gerçekten. Sevgilisi öldüğü ve hemen birkaç ay sonra birine aşık olmaya başladığı için kendisini suçlu hissetmesini, Henry’den uzak kalmak istemesini, her şeyi anladım. Ama madem durum böyle, ne diye saçma sapan oyunlar yapıyorsun? Yok öyle giyindim çünkü eski Grace’i sevdiğini biliyorum, yok sen sadece o hayalete aşıksın, yok bilmem ne. Madem suçluluk duyuyorsun ve hala onu seviyorsun, o zaman boş boş oyunlar oynayıp çocuğun kalbini kırmayı bırak, değil mi? Ayrıca Henry’e “sen aşkı bilmiyorsun” demesi falan… Allah’ım böyle karakterlerden NEFRET EDİYORUM NEFRET. Tek sen biliyorsun, değil mi? Çünkü senin sevgilin öldü. Henry ise başka bir dertti. Bir insan defalarca kırılmasına ve oyuna getirilmesine rağmen neden böyle bir şeye devam eder bilmiyorum. Yani her şey Grace’in istediğine göre oluyordu ve bu gerçekten çok sinir bozucuydu. Onun yüzünden tüm sorumluluklarını aksattı üstelik. Artık biraz gururlu ol diye kitabı fırlatmamak için kendimi zor tuttum. Belki ona hissettiği aşkı tam hissedemediğim için böyle diyorumdur ama her iki durumda da zaten durum kötü. Murray ve Lola hakkında ise diyebileceğim, iyilerdi. Kitaptaki diyaloglar bana karışık geldi belki çeviriden kaynaklanıyordur emin değilim ama kitabın içinde gerçekten çok fazla diziye-filme gönderme vardı ve ne kadar altta yazan bilgilendirmeleri okusam da çok bir şey anlamadığım için komik olması gereken yerlere pek gülemedim. Ayrıca her sayfada altta yazan o bilgileri okumak bir süreden sonra beni sıkmaya başladı. Buraya attığım alıntılar gerçekten hoşuma gitti ve 4 puanın tek nedeni de gerçekten o alıntılar. Yoksa 2 puanı zar zor hak ediyor. Ama eğer Madison ve Murray arasında birkaç romantik-komedi tarzı diyalog olsaydı 5 veya 6 puan verebilirdim. Bence o ikisi biraz havada kaldı. Aslında Murray ve Lola da çok fazla havada kaldılar ve yazar onları biraz daha göz önüne alsaydı kitap çok daha iyi olabilirdi. Hatta direk olurdu. Kanser Grace’e ve sinir bozan Henry’e daha az katlanmak zorunda kalırdık. Bunun dışında, söyleyecek bir şey yok. Kesinlikle okumanızı önermem. Bununla boşu boşuna vakit kaybetmeyin. Ayrıca Lola ve Georgia neden ayrıldı sevgili yazar? Keşke neden ayrıldıklarını bir cümleyle oraya yazsaydın çünkü gerçekten çok merak ediyorum. Her neyse. Sıkıcı. Uzak durun. Okumayın.
Kimyasal Kalplerimiz
Kimyasal KalplerimizKrystal Sutherland · Novella Dinamik · 201861 okunma
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.