Öncelikle bu bir inceleme değil biraz karaladım birşeyler sonra bana msj atıp bu inceleme olmamış falan yazmayın veya herşeyi şikayet etmeyin baştan anlaşalım.
Sonra bana bu kitabı imzalayıp gönderen
Mehmet Y. ' a teşekkürlerimi de sunuyorum burdan
Kendisiyle bir çok okuduğumuz ortak yazarlar sayesinde takip edip Mehmet Bey'in de bir kitabını okumalıyım derken onun imzalayıp göndermesi nasıl kıymetli benim için anlatamam.
Çok az kitap vardır daha ilk cümlesinde saatlerce düşündürür ve daha ilk cümleden o kitabın size hitap eden iyi bir kitap olduğunu anlarsınız. İşte böyle bir kitap oldu benim için bu kitap.
Bu kitapta otobüsle yolculuğa çıkarıyor bizi Mehmet Yılmaz. Otobüsteki yolcuların hayatlarına dokunuyoruz. Tabi ki beğendim okuyun tavsiye ederim.
Şimdi de benim bir otobüs anımı paylaşıyorum. Bir insanın nasıl belayı çektiğini daha ne olabilirdi diyeceğiniz bir anımla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Her yaz Muğla'dan Karaman'a gideriz akraba ziyaretleri. Çoğu kişi ne var bu Karaman' da desede memleketimi çocukluğumun geçtiği sokakları insanların sıcaklığını özlüyorum ve yazın gelmesi demek bir kaç günde Karaman'a gitmek demek çocukluğumu yaşamak demek benim için
Yine böyle bir yaz günü Karaman'a gidiyorduk ama bu sefer kız kardeşimle ve otobüsle
Ne heyecanlıydı bizim için iki kız tek başımıza yolculuk yapacaktık
Sigara içiyoruz o zamanlar aileden gizli saklı bizim için büyük bir lüks mola yerlerinde tüttürüp dertleşeceğiz bu ümitlerle başlayan otobüs yolculuğumuz tam bir trajediyle sona erdi
Daha iki saat olmamıştı ki otobüs yavaşlamaya başladı normal hızının altında gidiyoruz bir gariplik olduğunu herkes anlamaya başladı
Otobüs arıza yapmıştı şoför durdurdu ve anlamadığı o kadar açıktı ki bu tamir işlerinden
Bulunduğumuz yere tamirci gönderdiler fakat gerekli aletler olmadığı için yapılamadı
Otobüs firması aranıp yeni bir otobüs istendi fakat yoktu bütün yolcular otobüse binip kaplumbağanın bizi geçeceği hızla bir sanayiye gittik orda tamir yapıldı bu arada otobüsün kapıları kapalı ve kimsenin çıkmasına izin verilmedi
Kapalı alanda kalamayan benim mide bulantım gittikçe artıyordu ve onu tetikleyen titremelerim başladı. İki belki üç saat sonunda ama bana 24 saat gibi gelen bir sürede otobüs yapıldı ve yolumuza devam ettik.Herşey normalleşmişti benim dışımda. Ne titremelerime engel olabiliyordum ne mide bulantıma
Her durduğumuz mola yerinde kusmalarımı hatırlamak bile istemiyorum. Yolun kalan 3 saatlik mesafesinde bir adam kalp krizi geçirdi şoför inip adama kalp masajı yaptı ambulans çağırıldı ve bir ambulansla gitti adama ne oldu bilmiyorum
Konya Karaman arası mesafede muavinle yolcu arasında tartışma başladı
İşte benim güzel ülkem
Bütün yol boyu başımıza gelenlere tek kelime etmeyen yolcuya muavinin suyu geç vermesi dert oluyordu. Sonunda Karaman'a geldik ama nerdeyse yürüyemez durumdaydım 7 saatlik yol 12 saatte bitmşti ama benim titremem bitmemişti
İşte o günden beri şehir içi otobüslerde dahil hiç bir otobüse binemem.
Ve Yılmaz Erdoğan'ın da dediği gibi.
"Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim
çocuk olmaktan" Dizelerinin gerçeğe dönüşmüş hali oldu sizin yolculuğunuz. Kaleminize sağlık güzel bir inceleme.
Tesekkürler Tuba kardeşim. Senin de başına geldiği gibi, otobüs yolculukları beraberinde pek çok hikayeyi barındırır. İyi bir anlatım malzemesidir. Kitabı beğenmene sevindim. Sağlıcakla kal.