Üzülerek söylüyorum, ne yazık ki sıkılarak okudum. Asla saygısızlık yapmak istemem elbette. Sadece dönemin telgraf yazışmalarını okumak bir süre sonra bana çok sıkıcı geldi. Uzun zamandır elimdeydi Nutuk. Son 100 sayfasını artık okuyamadım. Çünkü okusam da bir türlü anlamıyor daha doğrusu pek fazla anlamak istemiyordum. Alacağımı aldım gibi hissettim. Tarih derslerinden aşina olduğum konuların iç yüzünü konu alan canım Ata'mdan özür diliyorum layığıyla okuyamadığım için.
Ama bir şey dikkat etti. Atatürk bazı konulara değinirken cümleye şöyle başlıyor: "Eğer vaktinizi almayacaksam" "Sizi yormak istemem", "Eğer izin verirseniz" gibi. Ciddi manada bizleri düşünerek yazmış ama maalesef benim minik beynim bu kadar inceliği kaldıramadı.
Yalnız Türk tarihini derinlemesine merak edenler için çok aydınlatıcı bir kitap. Çerkes Ethem hakkında Atatürk'ün görüşlerini okuma, durumu değerlendirmesi, endişeleri, sevinçleri, hisleri bir sürü duygusunu açık bir şekilde yazmış.
Ben gerçekten utanıyorum Nutuk'u özümseyerek okuyamadığım için. Umarım birçok kişi özümser ve anlayarak okur.