Gönderi

'Nerelerdesin nereye gittin kızım? Nereye gittin böyle Kızım, söyle güzel kızım.' 'Nehir kenarına geldim ben, Byrada su gri ve durgunken, Gri gökyüzü de tepemdeyken, Rüzgâr ıslık çalarak eserken.' 'Ne gördün orada güzel kızım? Neler gördün orada söyle, Kızım, söyle güzel kızım.' 'Bir kayık akıntıyla yanaştı, Sazlar titreyerek hışırdadı, Su çağlayıp şırıldadı, Rüzgâr ıslık çalarak eserken.' 'Kayıkta ne vardı kızım? Kayıkta ne gördün öyle, Kızım, söyle güzel kızım.' 'Bir adam vardı beyazlar içinde, Soluk bir ışık vurmuştu yüzüne, Gözleri yıldız gibi parlıyordu o gece, Rüzgâr ıslık çalarak eserken.' 'Sana ne dedi kızım? Sana ne dedi söyle, Kızım, söyle güzel kızım.' 'Bir şey demedi, eğildi sadece, Dudaklarımdan öptü üç kere, Kalbime düştü korkunç bir neşe, Rüzgâr ıslık çalarak eserken.' 'Neden soğuksun böyle kızım? Niye yüzün beyaz öyle, Kızım, söyle güzel kızım.' Ama kız cevap vermedi, Otururken kafası yana eğildi, Ölüm aldı onu, durmuştu kalbi, Rüzgâr ıslık çalarak eserken.
Sayfa 283 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.