Gönderi
Yolun açtığı kapılar
Yolun Açtığı Kapılar. Tulga Ozan'dan...
Bu kitabı daha önce paylaştığım Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri yazarının bloğunda paylaşmasıyla tanıdım.
Bir sonraki gün gidip kitabı satın aldım.
Gezi kitapları, farklı kültürleri, inanışları ve yaşam tarzlarıyla her zaman ilgimi çeken kitaplar olmuştur. Öncelikle bu kitabı bir gezi-anı kitabı olarak almıştım ancak kitabın içeriğinde öyle enteresan bilgiler var ki hem bakış açınız, hem düşünceleriniz hem de bilgi birikiminiz değişecek, gelişecektir.
Kitabın içeriğinde batı dünyasının hayatımızı nasıl ele geçirdiğini, inanç biçimlerinin bir kaç kelimeye hapsedildiğini ve hatta doğu şehirlerin isimlerinin bile nasıl değiştirdiğine şahit olacaksınız.
Yazar yer yer Rus kültürünü ve Rus gençliğinin sorunlarına da ayrıca temas etmekte, Rus kadınlarını sosyal hayatta ne derece güçlü olduğunu örneklemelerle açıklamıştır.
Dünyanın 48.000 çeşit inanç ve 4300 farklı din olduğu söylenmekte. Batı dünyası bunların çok büyük kısmını "Şamanizm" adıyla kümelenmiş.
Ve Şamanizm...
Şamanizm genel olarak doğayla iletişime dayalı inanç düzeni belkide tarihteki en eski inanç yapısıdır.
Daha önce okumuş olduğum Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri isimli kitapta yazar, Güney Amerika kıtasındaki şamanlarla bir araya gelip ayin tecrübelerini anlatmıştı. Oradaki ayinlerle bunlar arasında ciddi bir fark var. Her inanç sisteminde, temel ritüeller aynı olsa bile uygulama biçimleri her zaman farklıdır. Bu kitapta da farklı türde şaman ayinlerine tanık oluyor, ve bu kültür-inanç sisteminin ne kadar geniş bir coğrafyada farklı şekilde yapıldığını görmüş oluyoruz.
Şamanizm'le ilgili olan bilgileri bilinçli olarak anlatmıyorum. Bunu yazar akıcılığı, yalınlığı, bilgi birikimi ve paragrafların arasına koymuş olduğu ince esprilerle (bu espriler şamanizmle ilgili değil, ayin esnasındaki yazarın başına gelen olaylarla ilgilidir) öyle güzel aktarmışki,benim anlatmam uygun olmazdı.
Son olarak söylemem gereken birşey var ki; kitabın "Sonsöz" bölümü insanı silkeler cinsten bir özeleştiri. Kalıplaşmış düşüncelerinizden sıyrılarak okuduğunda ne derece haklı olduğunu göreceksiniz...
Bir paragrafta kitabın içinden...
"İnsanlar pek çok şeyin hayalini kursalar da bunların çok azı hayata geçer. Gerçekleştirilmeyen hayallerde "bir gün mutlaka" ümidiyle ertelenir. Sonraya bırakılan hayallerden belki en sık rastlananıdır uzaklara gitmek. Nedendir bilinmez bugünlerde insanlar, her zamankinden daha fazla uzakların hayaliyle yaşıyorlar sanki. Bazen tek başına bazen de hep BİRLİKTE uzaklaşmak... Ancak maalesef bu konulmaz gitme isteği, nadiren gerçeğe dönüşebiliyor. Hayal edilenler önce erteleniyor, sonrada unutuluyor. Artık gitmek ukde kalıyor gönüllerde..."
"...Gelişmiş tabir edilen uygarlıkların göçebe toplumlara etkileri çok acı verici. Hallerini görünce korkmaktan çok acıyorsunuz..."
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.