Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Netflix’in film uyarlaması ile ismini duyduğum bu kitap, karşıma çıkan bir inceleme ile okuma listeme girdi. Kitabın kapağını da o kadar beğendim ki sırada bekleyen fazla sayıda kitabı umursamayıp ilk fırsatta bu kitabı edindim. Kitap, tamamen mektuplardan oluşuyor. Üçüncü bakış açısı kitapta yer almıyor, her şeyi mektuplar, telgraflar ya da notlardan öğrenmek durumunda kalıyorsunuz. Bu, daha önce sıkılacağımı düşündüğüm için mektup türünü okumamış olan ben için de bir deneyim olmuş oldu. Kitap “Bestseller” olarak geçse de aldırmayın, bu kitapta sizi vıcık vıcık, samimiyeti olmayan aşk hikayeleri beklemiyor. Kitap 1946 yılında, savaşın henüz bitiminde geçiyor. Savaşın izleri henüz geçmemiş, insanların ruhsal durumu henüz toparlanamamış. Savaştan kalma yıkıntılar içinde, yeniden kendileri olmaya çalışan insanları ve şehirleri resmetmiş yazar. Ama hikayemiz daha önceleri, yani savaşın devam ettiği süreci de anlatıyor. II. Dünya Savaşı esnasında, Alman işgali altındaki Guernsey adası sakinlerinin yaşamını anlatmış yazar. Kitap, savaş gibi ciddi ve üzücü bir durumu anlatsa da karamsar bir yapıya sahip değil, mizahi yönünü es geçemeyiz. Bunlara rağmen savaşa dair anıları okurken kendimi kötü hissettim, üzüldüm. Kitabın temasını savaş oluşturuyor, ama savaş zamanında insanlari ortak paydada buluşturan nokta olarak kitaplar ele alınmış. Kitapta anlatılan neredeyse çoğu karakterin edebiyat ve kitaplar hakkındaki düşüncelerini de okuyoruz. Herbiri duruma farklı bir açıdan yaklaşıyor. Mesela Clovis Fossey, şöyle diyor: “En başta herhangi bir kitap toplantısına gitmemiştim. Çiftliğimde çok fazla iş var ve hiç var olmamış insanlar ve onların hiç yapmadıkları şeyler konusunda okuyacak vaktim yok. “ (Salon Yayınları, 2018, syf 80). İlginç bir düşünce. Tabi ki sonrasında Clovis’in kitaplarla nasıl tanıştığını okuyoruz. Kitapta Guernsey adasından çok sayıda kişi kahramanımız Juliet Ashton’a mektup gönderiyor. Dolayısıyla kitaba ara vermeniz durumunda, kim en son ne demişti, bu kızın mektubunda atıfta bulunduğu durum ne şimdi, gibi tepkiler verebilirsiniz. Kitaba verdiğim zorunlu ara, bana böyle hissettirdi. Nacizane önerim fazla ara vermeden okumanız olur, alacağınız zevk de daha yüksek olur. Zaten kitap oldukça akıcı. Guernsey adası kitapta çok güzel resmedilmiş. Neredeyse okyanus esintisini hissedip dalga seslerini duydum gibi edebi bir cümle kurabilirim. Kitabın son kısımlarında içime sinmeyen bir iki şey var. Onun dışında kitabı beğendim. Kitabın yazarı olarak iki kişi görünüyor. Bu durum bende negatif bir etki yaratmıştı, çünkü bir hikaye bence tek bir kişiden çıkmalı. Kahramanları ve tepkileri iki kişinin yazması, çelişkili bir durum oluşturur kanaatindeyim. Fakat bu kitabın iki yazara sahip olması, düşündüğüm gibi değilmiş. Esas yazar, kitap üzerinde düzeltmeler yapması gereken bir dönemde rahatsızlanmış. Bunun üzerine yeğeninden kitap üzerinde çalışmasını istemiş. Bu yüzden de kitabın iki yazarı var. Kitabın Netflix yapımı bir de filmi var. Fakat kitabı okuduktan sonra film hoşuma gitmedi. Kitabın yapısı ile çok oynanmış. Örneğin; kitapta yer alan derneğe ismini veren patates turtasını bulan kişi Will Thisbee. Filmde ise bunu Eben Ramsey bulmuş gibi gösterilmiş. John Booker ve Will Thisbee’yi olaylara dahil etmemek ve onların yerini Eben ile doldurmaya çalışmak Eben’in mütevazi, sakin ve olgun karakterine de zarar vermiş. Yalnızca onlar değil, ana karakterimiz Juliet bile kitaptakinden farklıydı. Biraz bunlar yüzünden biraz da farklı sebeplerden filmi tam yarıda izlemeyi bıraktım. Son olarak kitabın baskı kalitesi ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Kitabın kapağı çok güzel, zaten başta kapağına vuruldum. Hoş belki de kitabın anlatmak istediklerini çok anlatamıyor ama olsun, bu kapağa olan beğenimi değiştirmiyor. Fakat basım kalitesi için iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Çok fazla imla ve yazım hatası var. Çoğunlukla çeviri iyi olsun, imlaya o kadar takılmam diyen biriyimdir. Ama bu kitaptaki benim için gerçekten aşırıydı. Öyle ki bazı yerlerde anlamayı güçleştiren tarzda yanlışlar da vardı. Kitabın uzun süredir basımı yokmuş, o yüzden yayınevine teşekkür eder ama biraz daha özen göstermelerini dilerim. Kitabın sonunda hikaye ile ilgili sorular ve tartışma konuları var. Yani eğer birgün bir kitap toplantısında okunmak için seçilirse tartışma konuları kitabın son iki sayfasında mevcut. Kitabı okumanızı önerir, iyi okumalar dilerim.
Edebiyat ve Patates Turtası Derneği
Edebiyat ve Patates Turtası DerneğiAnnie Barrows · Salon Yayınları · 2018242 okunma
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.