İmâm-ı Rabbani hazretleri, "Bütün tarîkatların nokta-i müntehası hakaik-ı imaniyenin (iman hakikatlerinin) vuzuh ve inkişafıdır" diyerek hak tarîkatları dâhilî faaliyetlerde serbest bırakırken, harice karşı ve İslam'ın bütününü alakadar eden meselelerde onların müşterek hareket etmelerini sağladı.