Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 17 hours
EY HALKIM , UNUTMA BİZİ !
— Oğlum polisler geldi, seni sordular. Ben ne yapayım? Şimdi eve gidip, çamaşırlarımı hazırlayıp teslim olsam iyi. İyi ama, ya yolda, kaçıyor diye vururlarsa. O günler öyle. Sokak ortasında takır takır adam vuruyorlar. Gerekçe de hazır: Güvenlik kuvvetlerine ateş açan anarşistler silâh çatışması sonunda ölü olarak ele geçtiler. Gerçi, bu düşünceye olasılık tanımıyorum pek ama, yine de ne olur ne olmaz. Telefonla sıkıyönetim komutanlığını arıyorum. Adımı söylüyorum. — Beni arıyormuşsunuz, nereye teslim olayım? — Bizim bir bilgimiz yok efendim. Sıkıyönetim savcılığını arıyorum. Onlardan da bir yanıt alamıyorum. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ ne telefon ediyorum. — Bizde adınız yok? Herhalde sıkıyönetimin işidir. Allah Allah, biri bizi işletiyor mu yoksa? Yıldırım Bölge Tutukevi’ne telefon ediyorum. Oradan da yanıt alamadım: — Bizim bir bilgimiz yok. Ben de galiba, kendimi zorla tutuklatacağım. Avukat Turan Tamar'a dönüp: — Tutukluluktan istifa ettim, diyorum ama yine de aramaya devam ediyorum. Yok kimse kabul etmeyecek, açıkta kalacağım. Açıkta kalacağım ve üniversiteye giremeyen öğrencilere döneceğim. Alıntı uzun oldu, farkındayım. Ancak bu defalarca okunası bölümü kırpmaya elim varmadı. Dönemin şartlarından öylesine vurucu bir kesit vermiş ki... Uğur Mumcu, 12 Mart askeri muhtıra döneminde kendisi ve birçok aydının başından geçen olayların mantığın sınırlarını zorlayacak derecede tuhaf, bu kadar da olmaz dedirtecek kadar adaletsiz olduğunu gözler önüne seriyor. Karşılıklı sohbet ettiğiniz izlenimi veren o güzel anlatımıyla bir solukta okunacak hikâyelerden oluşan kitap, tam da “güleyim mi ağlayayım mı” dedirtecek türden bir eser. Uğur Mumcu yazdıysa doğrudur. Her iddiasının belgesi vardır. Zaten kimse de çıkıp onu yalanlamaya cesaret edemezdi. Haksızlığın, yolsuzluğun, adaletsizliğin üzerine korkusuzca yürümüş, sahip olduğu derin bilgi birikimi ve o eşsiz araştırmacı gazeteci kimliğiyle cesaret edilemeyen meseleleri keskince ortaya koymuştur. Bu tavrı onu canından edecek olsa da... "Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi. Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi..." Unutmadık, unutturmayacağız seni.
Sakıncalı Piyade
Sakıncalı PiyadeUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 19772,020 okunma
··
142 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.