Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Kitap, 'Öpüşmeye başladı aşk' diyen BBC ve Kanal 4 tarafından kendisine "dünya çapında bir öpüşme uzmanı" olduğunu söyleyen, Adrianne Blue'nun, insanın öpüşmeyi nasıl keşfettiği ile ilgili oldukça uzun ve bilgi dolu bir serüvene çıkarıyor okuyucuyu. Kitap oldukça bilgi yüklü olduğu için okurken biraz sıkıldım. "Öpüşmenin doğal tarihine değinirken öpüşmeyi masumiyet çağından zevk çağına götüren öpüşlerin tarihini anlatıyor: yanak yanağa, dudak dudağa; elden, dilden, cinsel organlardan, ayaktan... " Ve bunu geçmişten günümüze pek çok örnek vererek anlatıyor yazar. Peki nedir öpüşme? Acaba Freud'un dediği gibi insanın anne memesini arayışında mı ortaya çıktı yoksa yaratılmıştan mı vardı ? Yazar öpüşmek, onun için donanımlı doğduğumuz ve doğmadan önce nasıl yapılacağını bildiğimiz bir şey olduğu (içgüdüsel olduğunu) savını savunur tüm kitap boyunca. Bunu savunurken de verdiği örneklerden biri; bebeklikte beslemek için kullandığımız üç refleks olan emmek, yutmak ve tutmak için gerekli olan bütün biyolojik etmenlerin, yeteneklerin doğumdan önce verildiği söyler. Mekanik olarak konuşmak için de bu üç refleksin kullanılıyor olması elbette tesadüf değildir tıpkı öpüşmek gibi.. Yani kısaca insani olan herşey gibi öpüşme de yaratılıştan kaynaklanır ve göz ardı edilmemesi gereken bir başka şey de bunun üzerinde yetiştirilmenin de önemli bir etkisi olduğudur. Gelelim kendi adıma en eğlenceli kısma, Freud'un düşüncelerine, böyle bir kitapta Freud olmasaydı olmazdı elbette :))) Freud, sonraki ilişki ve bağlantılarımızın anahtarının, bütün hasarları -ve hazlarıyla- bebekliğin oral deneyimleri olduğunu düşünür. (Çocukların psikoseksüel gelişim süreçlerini bilmiyorsanız yüzeysel de olsa okumanızda fayda var. Size bunun için bu siteyi öneriyorum pedagojidernegi.com/cocugun-psikose... ) Freud, doğumundan on sekiz aylığa kadar bir bebeğin en büyük zevki -lastik ya da et- meme başından sütü yutmak, emmek ve ısırmaktır diye düşünür. Bu dönem tatmin ediciyse -bebek yeterince kucaklanır ve emmeden yeterli hazzı alırsa- mutlu bir bi­çimde bir sonraki döneme, daha sonra bir başka döneme ge­çecektir. Ama oral dönem düş kırıcıysa, çocuk orada saplanıp kalır -yetişkin yaşamındaki kişiliği oral bir nitelik kazanacaktır, bu da onun bağımlılığında, edilginliğinde ve "ağız alışkanlıklarında" gözlenir; ağız alışkanlığı çok konuşkan olmayı, ki bence bu çok çarpıcı, uç olaylarda sözcüklerin 'ishal gibi aktığı' denetimsiz konuşmayı içerir. Ayrıca oral dönemde (oral sadist olarakta söylenir, çünkü bu dönemde ağız,dudaklar ve dişler sadist aygıtlar gibi kullanıldığı gözlenmiştir. Etrafınızda henüz memeden kesilmemiş bir bebeği izleme şansınız olduysa ne demek istediğim çok net bir şekilde anlaşılır.) meme veya biberondan yeterince haz almamış bireylerin yetişkinlik dönemlerinde bunun eksikliğinin bireyin karakterinde sadist bir kişilik olarak görmenin mümkün olduğunu söyler. Örnek olarak verdiği kuzuların sessizliği kitabının karakteri de tam olarak oral dönemde yeterince tatmin olmamış bir adamı canlandırıyor. Filmleştirilmiş bu kitabın belki uç bir örnek ama izlemeyen varsa izlemenizi tavsiye ederim. Yazar ayrıca tarih boyunca süre gelen kültürel, tarihsel ve dinsel mitlerde geçen öpüşme ve öpüşme ile ilgili şeyleri; örneğin, 16. yüzyılda Bronzino'nun yaptığı ve Londra Ulusal Galeri'de sergilenen Venüs, Cupido, Ahmaklık ve Zaman tablosu images.app.goo.gl/QtZ9wNAdF8VeTLiJ8 Michelangelo'nun özgün Venüs ve Cupido'su, images.app.goo.gl/K9zgwWLY5LktUMzE8 Öpüşme ile ilgili yapılmış olan heykelleri, ki en ünlüsü kabul edilen Rodonin images.app.goo.gl/WvNx6Rw8ZrDreKQ9A heykelinden tutunda, Robert Doisneau, çekmiş olduğu ve bir zamanlar Paris'in sembolü haline gelecek kadar ilgi gören images.app.goo.gl/Hs18YiwVSnjanhEA7 fotoğrafı, ayrıca beyaz perdeye aktarılan sayısız sinema filmleri, o dönemde yazılan bir çok kitaptan öpüşme üzerine verdikleri örneklerle konuyu oldukça açıklayıcı bir hale getiriyor tabi bu film ve kitapları okuduysaniz :))) Tam olarak beni sıkan bu oldu. İçeriğin yoğun olması, diziler, filmler masallar romanlar, dini mitler, heykeller, tablolar, hayvanlar aleminden verdiği örnekler..... Çok fazla kitap ve filme değindiği için okurken bunaldım çünkü bu bahsettiği film ve kitapların çoğunu okumadım. Neyse ki kitabı okunur kılan şey kitabın bölüm bölüm anlatılmış olması. "Ayrıca Doğu’da ve Batı’da öpüş geleneği, cinsel ahlâkın ve kültürel koşulların ürünüdür; ama erotik öpüş, “Fransız öpücüğü” adıyla artık küresel dünyanın her yerinde biliniyor." Yazar masum öpücüklerden Fransız öpücüğü geçisi ilmek ilmek anlatiyor. Merakınızı cezp etmesi açısından kitapta cevaplarının olduğu birkaç soru daha bırakıp incelememi sonlandırıyorum. -Ölüm öpücüğü nedir, nereden çıkmıştır? -Fahişeler müşterileriyle neden öpüşmez? -Öpüşme aşkla mı ilgilidir yoksa orgazm için bir geçiş mi? -Erkekler öpülen ve yatılan kadını neden ayırır? (Burda iç sesim erkeklerin canı cehenneme oldu :D) -Öpüşme bedensel bir haz mıdır yoksa ruhsal bir birleşme midir ? -Oral birlikteliklerin tarihsel süreci ve ne anlama geldiği? -Beslenme ile öpüşme arasındaki ilişki nedir? ....... Son olarak eklemek istediğim şey sizlere tavsiyem eğer ilgi duyup okumak isterseniz kesinlikle benim yaptığım hatayı yapıp PDF okumayın mümkünse kitabı alıp okuyun, bir şeyi araştırırken konuya odaklanmanız daha kolay olur.. :))
Öpüşme
ÖpüşmeAdrianne Blue · Ayrıntı Yayınları · 2000120 okunma
··
803 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
İnceleme gerçekten detaylı olmuş fakat kitaptan alınan kısımların dışında eksisozluk.com/entry/76438324 bu Ekşi Sözlük entrysinden alınan kısımlar da var. (Eğer bu, kitabın arka kapak yazısından alıntıysa bunu kendi yazımız gibi değil arka kapaktan alıntılandığı şeklinde belirtilmeli) Başkalarından bir cümle bile alsak dahi onların emeğine saygı duyma açısından bir kaynak belirtmenin zor olmadığını düşünüyorum. Umarım anlayışla karşılaşırsınız. Kendi yazdığınız kısımlar için elinize sağlık.
Fîlankes okurunun profil resmi
Öncelikle teşekkür ederim beğenmenize sevindim gönderdiğiniz linkteki yazıyı okudum ortak olan cumleler(2 cümle :) ) kitabın arka kapağında geçen kısımlar. Onun dışında yazan yerlerin ortak bir noktası yok. Ben kendi adıma şunu söylemekte fayda görüyorum ben inceleme yazarken sadece kitaptan faydalanarak yazarım. (çok yoğun bilgi içerikli kitaplar hariç, bakınız #46084020 yararlandığım yerleri de belirtirim.)
3 sonraki yanıtı göster
Samet Ö. okurunun profil resmi
Oral dönem konusunda Freud'dan bayağı faydalanmış anlaşılan. Sadizm, çok konuşkanlık, sigara-tütün bağımlılığı, yeme bağımlılığı gibi durumlar ve oral gelişim dönemi bağıntısı önemli. Bir de durmaksızın konuşma durumuna özellikle bipolar hastalığın manik evresinde rastlanır, tıp dilinde buna logorrhea(kelime ishali) deriz ki beni hep gülümseten bir kelimedir :) Oldukça faydalı bir inceleme olmuş, emeğinize sağlık.
Fîlankes okurunun profil resmi
Yazar faydalanmak bir yana "Kötü doktor Freud" diye özel bir başlık açmış baya geniş geniş yer vermis :)) .Kitapta da geçen ifade "sözcüklerin ishal gibi aktigi" benzetmesini çok güzel ve yerinde bulup baya beğenmiştim, tıpta özel bir kavrama denk geldiğini bilmiyordum. Açıkçası yazarken anlam kopukluğu olmaması için çok uğraştım çok yoğun bir kitaptı çünkü. Beğenmenize sevindim teşekkür ederim :)
Kaan okurunun profil resmi
Gayet güzel bir inceleme olmuş, emeğine sağlık ☺ Yalnız uyarayim, müstehcen ifadeler var diye şikayet eden olabilir ve uyarı niteliğinde siyah şerit alabilirsin :)) İşin şakası, yakın zamanda okuyacaklarim arasına alıyorum kitabı, Teşekkürler inceleme için ☺
Fîlankes okurunun profil resmi
Kitap çok yoğun bir kitap açıkçası belki inceleme yazmazdım ama sen istediğin için kendimi bu konuda zorladim :D bunun için ayrıca sana da teşekkür etmem lazim. Müstehcenlik(!) içermemesi için elimden geldiği kadar yalın yazdım okuyacaklar emin olsunlar ki kitap çok çok daha fazlasını anlatıyor :) ama yinede bundan rahatsız olan olursa açıkçası diyecek bişeyim yok. Beğenmene sevindim, teşekkür ederim :))
Özgür Beden okurunun profil resmi
Seküler kesim için gayet şaşalı bir inceleme olmuş.
Kaan T okurunun profil resmi
Emeğine sağlık, detaylı yazmışsın. Oral sadistik kişilik yanlış anlaşılmasın. Ayrıca anal ve fallik sadistik kişilik yapısı var. Ama bunlar sadomazohistik ilişkideki karşısındakinin acısından haz alan sadistik kişilikle karşılaştırılmamalı. Basitçe, bebeğin dış dünya ile ilişki kurabildiği üç organ var. Bu organların doyumunda anne ve çevre ile yaşadığı sorunlar ileride kişilik yapısını etkileyebilir.
Fîlankes okurunun profil resmi
Kitapta değindiği organ ağız olduğu için onun üzerinde durmuş diğer yerler üzerinde durulmamiş onların detayını Freud'un kitaplarında fazlasıyla mevcut :)
Nesrin A. okurunun profil resmi
Elinize sağlık inceleme için, ortalama bir kültür kitabı bence. Benim de sevdiğim kısımlar, kitaplara, filmlere, masallara değindiği hikayeler olmuştu. Rüzgar gibi Geçti'nin ayrıntılı işlenişi, Prenses Diana'nın balkon görüntüsü, o meşhur romantik fotoğrafın davalık olması, Wilde'ın Dracula yazma hikayesi vb. Evrimle, Freud'la haşır neşirler için de faydalı.
Fîlankes okurunun profil resmi
Dediklerinize katılıyorum. İçeriği oldukca dolu dolu bir kitap özellikle film analizlerinin anlatıldığı bölüm ve tablolarin analiz kısmı benimde çok hoşuma gitti :) begenmenize sevindim teşekkürler.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.