Gönderi

364 syf.
9/10 puan verdi
Bu yazın sonuna kadar yıllardır ilgilendiğim, bildiğim ve sürekli karşıma çıkan ama kaderin cilvesi bir türlü okumadığım 20 yy klasiklerini, baba kitaplarını okuma harekatımın ilk adımı olarak okudum Lolita’yı. Nabokov’u, kitabı zaten iyi biliyorum. Kitabın sinemadaki Kubrick ve A. Lyne uyarlamalarını da izlemiş ve okuyucu olarak beni neyin beklediğini bilerek elime aldım kitabı. Beklediğimi fazlasıyla buldum. Dönemine göre bu kadar cesur ve açık bir dil beklemiyordum. Nabokov anlatmak istediği duyguyu/tutkuyu yazarken hiç ket vurmamış kalemine. Resmen bombalamış. Yıllar sonraki Kubrick uyarlamasında bile kitaba göre çok daha muhafazar bir anlatım vardır. Baş karakterimiz Humbert'In 12 yaşındaki bir kız çocuğuna duyduğu hastalıklı tutkunun ötesinde keşifler barındıran bir eser. Humbert’ın karakterinin katmanlarını romanda geçen aralara gizlenmiş ufak ipuçlarından hareketle çözüp anlayabilmek, olanın kendisinin bize anlattığından nasıl da farklı olduğunu görüp şaşırmak… Romanı okurken fark ediyorsunuz ki aslında anlatılanların birden çok gerçeklik düzlemi var. Kitabı bitirip kapağını kapattığınızda elde kalanın pornografik bir bayağılıkla ilgisi yok. Has bir edebiyat lezzeti, usta işi bir dil kullanımı ve hayran olunacak anlatım teknikleri… Büyük bir yazarın güzel bir romanı.
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 20192,736 okunma
··
526 görüntüleme
Rony Uzay Hepari