Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
Temelde hepimiz yetersiz sevgi yüzünden yara aldık. ”O kitapta ben sevgiyi anlattım ama o sözcüğü hiç kullanmadım.” Yusuf Atılgan Postmodern romanın temellerini atılmasıyla bireyin iç dünyasına açılan kapılar, kişilik çatışması, sıkıştırılmış ruhların toplum içinde kendilerinin dışında iç dünyalarında nasıl bir ruhsal takıntıya sahip olduğunu anlatmaya başladı. Ve en çok okunan, sevilen, üzerine tartışılan, okunup okunup zor anlaşılmasından yakınılan romanlar arasında yer almaya başladı. Tüm bu içsel hesapların arkasında bir yalnızlık psikolojisi ve bunun oluşmasına zemin sağlayan temelleri. Temeller hangi zaman dilimini kapsar? Başlangıçlar nasılsa öyle devam eder, diye kalıplaşmış sözcük burda da imdada yetişiyor. Koca bir zamanın aslında bir zaman diliminde aldığı şekille devam ettiğini anlatır. Nitekim sözcükler harflerle anlaşsa da duygularla anlaşmaz. Duygu sesli ya da sessiz bir halden ziyade var olan bir sızı olmayı yeğler. Temellerin atılması bir bireyde çocuklukla başlar ve evet, burda alınan her duygu yetişkinlikte kazanılacak rolün temellerini oluşturur. Yusuf Atılgan, romanlarıyla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başaran bir yazar. Bu denli ilgi çeken romanların sahibi nasıl bir hayattan geliyor diye merak etmemek işten değil. ---Spoiler içerir--- Yusuf Atılgan kimdir? Ailesi doktor olmasını istemiş, kendisi edebiyat okumakta diretmiş ve edebiyat okumuştur. Halide Edip, Yakup Kadri.. gibi Cumhuriyetimizin temel taşı olan eserlerin dimağları tarafından yetiştirilmiş bir yazar. Böyle güçlü yazarlardan ders almak bir avantaj olmuştur, şüphesiz. Diğer yandan üniversite hayatına devam ederken babası belli bir süre para gönderememiştir. Yusuf Atılgan bu süreçte askerliğe gider. Sonra öğretmenliğe başlar. Ailesinin isteği üzerine bir evlilik yapar bu evlilik kısa sürer. Bir baba ve aile kavramının Yusuf Atılgan'ın hayatının merkezinde olduğunu görebiliyoruz. Daha sonraları Aylak Adam adlı eseri ile yarışmaya katılır, ikinci olur. Anayurt Oteli'ni yazarken etkisi altında kaldığı 14 yıllık bir mektup arkadaşlığının izleriyle yaşar. Aylak Adam'da anlattığı B karakterine kendini yakın gören Serpil Gence, Yusuf Atılgan'a mektup yazar. Bu mektuplaşma çok uzun yıllar sürer. Daha sonra Serpil Hanımın isteği ile 3 yıllık bir ayrılık dönemi yaşanır. İşte bu ayrılık döneminde Anayurt Otelini yazar Yusuf Atılgan. Ankara trenine geçiken kadın ve sonrasında gitmesi, Zebercet'in odayı onun bıraktığı gibi muhafaza etmesi hayalinde onunla birlikte olması yalnızlığın saplantılı ilişkilerle toplumdan uzaklaşmasına neden olmuş ve sonun da otelde konaklayan kimse kalmamıştır. Tüm bunların aslında kitaplarında geçiyor olması bize yazarın yapısı hakkında oldukça bilgi verir. Bir yazarın kendinden, yaşadıklarından, ortamından soyutlanarak bir eser yazması oldukça güçtür. Bu kadar bilgiden sonra edebiyatımızda çok okunan Anayurt Oteli ve Aylak Adam romanlarının birbirini tamamlayan, otobiyagrafi niteliği taşıyan romanlar olduğunu görüyoruz. Aradaki benzerlik dikkat çekicidir. Öncelikle "baba" karakterinin etkisinden söz etmemiz yerinde olacaktır. Anayurt Otelin'de babadan miras kalan bir otel vardır. Bu otelin 1 numaralı odası babasının olup, sadece önemli insanların konakladığı bir odadır. Geçikmekli Ankara trenini kaçıran kadın bu odada konaklamıştır. Diğer yandan babasının oteli işlettiği yıllarda çalınan havluların sayısı ve Zebercet zamanında çalınan havluların sayısı karşılaştırlıyor. Zebercet hiç tanınmadığı yerlerde babasının adını "Mehmet"i kullanıyor. Onun saygınlığını hissetmenin ruhuna bürünme isteği vardır. Toplımda kabul görmeme ve toplumsal bir yalnızlık vardır. Annesini erken kaybetmesi, annesiyle olan anıları ve özlemi dikkat çekicidir. Bir anne rolü vardır fakat canlı bir anlatım yoktur. Cinsel sapkınlık vardır, bu sapkınlık sevgisizliğe bağlanır. Ortalıkçı kadınla olan ilişkisi, kadının bundan habersiz olması Zebercetin karşılıklı bir sevgiyle yaşamadığı her zaman eksik kaldığını gösterir. Ankara trenine geç kalan kadını beklemesi ve yaşadıkları bir obsesyonluk belirtisidir. Aylak Adam romanında "baba" karakteri önemini korumaktadır. Babadan kalan bir miras vardır. Aylaklık belkide para kazanmaya, bir yere bağlı olmamanın verdiği bir ruh halinin oluşturduğu durumdur. Toplumsal bir yalnızlığın ruhtaki saplantısı görülmektedir. Yalnızlık yaşayan bu karakterler takıntılı olmanın pençesindedirler. Baba karakteri çocukluk travmalarında da karşımıza çıkar. Annesizlik vardır, ve anne yerine konmuş bir teyze; Zehra teyze vardır. Babanın Zehra teyzeyle olan ilişkisi, buna şahit olan bir çocuk ve bunun sonucunda baba tarafından görülen şidddet. Kulağının şiddet sırasında yırtılması ömür boyu Bay C.'nin peşinden gidecektir. Bir bacak, bir kulak bağlantısı sürüp gidecektir. B ile yaşadığı bu gel gitli ilişki ve cinsel sapkınlık ön plandadır. Anayurt Oteli'nde roman girişi, kişiler ve mekan tanıtımı ile yapılırken; Aylak Adam'da kitap 4 bölüme ayrılır. Kış, ilkyaz, yaz, güz. Başlangıçlar da insan hayatının dönemlerine dikkat çeker. "Zebercet - Bay c." Eserlerde en çok dikkat çeken gözlem yeteneğidir. Kelimelerle bunu ifade eder. Genele olarak Yusuf Atılgan'ın eserlerine bakarsak; Tipler toplumsal yalnızlık çekmektedir. , Yalnızlık çeken tipler takıntılıdır. Cinsel sapkınlık öndedir. Bu sevgisizliğe bağlanır. Baba ile ilişkiler, çocukluk travmaları. Baba tarafından bırakılan miras. İnsanların fiillerini, ruh hallerini yorumlama yeteneği. Platonik aşklar. Bastırılmış duyguların esiri olmuş insanlar. Kitapların bu denli sevilmesi, okunması içeriğin topluma ayna tutmasıdır. Toplum destekli travmatik vakkaların çok olduğu ülkemizde insan tiplerini bu denli iyi anlatan, gerçekçi eser sayısı azdır. Güçlü bir yazarın kalemini tabii ki okumananızı tavsiye ederim. Ama yaş aralığı 25 ve üzeri olmak şartı ile. Ergenlik çağındaki bireylere tavsiye edemem. Keyifli okumlar! Zebercet ve Bay C.'yi anlatmaya çalıştım. Bu inceleme sırasında rastgele seçtiğim şarkı karakterlerin hayatıyla uyum içinde olunca yazı boyunca dinledim. İmkansız aşkların adamları; Zebercet ve Bay C. youtube.com/watch?v=AyK2mn9...
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,4bin okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.