Din, (tabii burada İslâm'ı kastediyoruz) ne mücerret bir manevî tatmin vasıtasıdır, ne de insanların fıtratında mevcut bir haldir. Eğer dine manevi bir tatmin aracı diye bakılırsa, bu «aracın» aynı işi görebilecek durumda olan başka araçlarla ikame edilebileceği de kabul ediliyor sonucuna varılacaktır...