Neo-Liberal İslamcı ekonominin merkezlerinden biri olan Konya'da işçi-işveren ilişkisini işliyor yazar kitabında. Hem işçi hem işveren ile yaptığı görüşmeler sonucunda Islâmcı tevekkülün ekonomik düzen içerisindeki hegemonik kapitalist düzenini açık bir şekilde gösteriyor. Yazarın da belirtmiş olduğu gibi, İslamcı tevekkül işçi üzerinde büyük etkiler bırakmakta ve işveren işçi için "ekmek kapısı sağlayan kutsal bir şahıs" konumunu almakta, bu da işçinin en basitinden sendikal haklarını arama konusunda dahi bir engel yaratarak İslamcı kapitalizmi meydana getirmekte ve "islam burjuvazisi" ya da bir diğer deyişle "beyaz muhafazakâr" sınıf oluşturmaktadır.