Acı çekmenin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu hissi bir an peşimi bırakmıyor. Sanki dünyanın rayından çıkıyor olmasının, yaşamdaki her şeyin kötüye gitmesinin, çürümenin, kokuşmanın her an her yerde bir oluş halinde sürüp gitmesinin, bütün altüst oluşların nedeni benmişim gibi. Şimdi kendini her an hissettiren mutsuzluğumun nedenini daha iyi kavrıyormuşçasına acı çekiyorum. İçime yerleştirdiğim boşluğu doldurmak için daha fazla acı çekmek zorundaymışım gibi geliyor.