Gönderi

357 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın ruhunu kısıtlaması insanı hapse atan ilk nedendir. Özgürlüğü elinden alınan insan öncelikle özgür ruhunu yitirip hayata mahkum demirleri arasından bakmaya başlar. Eski hüküm giyen ruh artık özgürlüğünü kaybeden bedenden değil tüm hayatı baskısı altına alma tehlikesi geçirmiştir. Zorlu hayat koşulları sebebi ile hayata mahkum, eline alışkanlık olan hırsızlık bir çok olayı beraberinde sürüklemiştir. Sabıkalı bir ruh artık hiç bir zaman eskisi gibi özgür olmayacaktır. Köle adı altında geçirdiği yılları arkasında bırakırken bedeninde de damga ile ayakları yollara, kendisini bilmediği yerlere sürükleyen Jan Valjan için artık hayat bambaşka yerlerden doğacaktır. Gittiği her kapıdan kovulan adam değil aslında tutuklanan özgürlüğüdür. Gerçekte de böyle değil mi herşey? Sabıkalı bir hayata kimse girmek istemez, sabıkalı bir ruhla kimse kendini özgür hissedemez çünkü geçmiş aslında geçmiyor sadece yeni yaşanmışlıklar sonucu geride kalıyor. Misafir olduğu evde gümüş takımları nefsine teslim sonucu çalıp götürmeye kalkar o kadar şanslıdır ki örnek bir insan olmak sözü ile ev sahibi hediye olarak verdiğini söyler ve bir damgadan kurtulur. Uzun süre sonucunda zengin olur saygınlık kazanir. Fakat kimse bu adamın damgası hakkında tek kelime bile bilmemektedir. Çoğu geceler belli olaylar sonucunda vicdanı ile tartışır, sabahlar olmaz. Elleri titrer, aklı ona oyun oynar. Karanlık bile yardım edemez çoğu zaman ona ki yalnızlık ağır gelir artık. Sevgilisi tarafından terkedilen bir genç kız çocuğu ile bir yaşam sürmeye çalışır ama kim der ki hikayemiz yeni ve anlamlı boyutlar kazanır. Herkes bilir ki annelik duygusu babalık duygusundan çok daha ayrı bir yerde. Kızı için kendini kaybeden kadın artık kendini eskisi gibi iyi hissetmemiştir çünkü ruhu artık hayatına teslim olup özgürlüğünü kaybetmiştir. Yollar kesişir, baba kız düğümü oluşur. Hayat bir yerden düzelirken diğer taraftan dağılmakla meşguldür. İnsan günah makinası gibi vicdanını hiçe sayar ve bir bir dağıtmaya ardından da dağılmaya başlar. Kim demiş ki yapılan kötülüklerin bazıları cezasız kalır? Öyle bir yerde karşısına çıkar insanın amelleri unuttuğun her şey film gibi hatırlanır ve pişmanlık altına sığınan vicdan kendini saklamayı bırakır. Hayat binbir oyunla insanı esir alır kendini kurtarmak herkesin elinde olan bir şey. Trafikte kırmızı ışıkta çocuğunu reklam ederek para toplamaya çalışan kadınla, aynı hayat koşuluna sahip zavallı bir kadının iş arayarak çalışmasını kimse bir tutmaz çünkü bir yerden hayatı tutmak diğer taraftan da ruhunu teslim edip yaşamaya devam etmek vardır. Herkes irade sahibidir ve kimse kendini aciz hissedecek kadar zavallı değildir hala eli ayağı tutuyorsa. Kesinlikle okunması gereken bir eserdir. Tavsiye ediyorum ve iyi okumalar diliyorum.
Sefiller
SefillerVictor Hugo · Karınca Yayınları · 200488,1bin okunma
··
594 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.