Gönderi

O’nun “Dikkat edin, yaratmak ve emretmek yalnızca O’na mahsustur'(Araf,54,5)ayeti, eşsiz bir sır ve derin bir hikmet barındırmaktadır. Şöyle ki, eğer sen [ilahî] yönetimin emarelerine ve göklerin, gezegenlerin, yeryüzünün muhtelif kısımlarının tasarımına şahit olursan, kalbin bunların her birinde bulunan hikmet vecihlerini tafsilatlı olarak (alâ sebîli't-tafsîl) bilmeyi arzulayacaktır. Sana bu durumda şu denecektir: Kendi seviyende dur, sınırlarının ötesine geçme veya zihnini sonsuz bir okyanusa batırma veya nihayetsiz dağların zirvesine revan olma veya anlayışının, hayalinin, aklının ve nefsinin üzerinde olanı araştırma! Sen bu tür aydınlanmalara erişebileceklerden değilsin. Bunun yerine acziyetini, hakirliğini ve eksikliğini kabul et ve bu şeylerin Yaratıcı’sının mükemmel yüceliğini ve mutlak büyüklüğünü icmalî olarak (alâ sebîli'l-icmâl) beyan et ve de ki: “Dikkat edin, yaratmak, emretmek, hikmet, kudret, münezzehlik, hüküm ve ululuk yalnızca O’na mahsustur. O mukaddestir, âlemlerin Rabb’idir, bütün bedenleri, nefisleri, ulvî varlıkları ve süfli varlıkları yönetendir!’ Bu tafsilata dalmayı terk ederek ve onun yüceliğini icmalen itiraf ederek, bu aşamada kendine dönmelisin, acziyetini ve eksikliğini değerlendirmelisin. Ardından kendini namazla ve niyazla meşgul et. İşte ruhanî olarak ileri olanların (sıddîkîn) ulaşabilecekleri nihaî derece ve bilenlerin (ârif) düşüncelerinin doruğu burada yatar ki bu akhn gidebileceğinin ötesindedir. (...) Buna Allah Teâlâ bu ayetin sonunda şu sözüyle işaret buyurmuştur: 'Rabbinize tevazuyla ve gizlice dua edin’. Kur’ân’da yer alan bu işaretler (telvîh) ne güzeldir! (...) Şu kitabın yazarı olan bu miskin şahsın aklına ve hayaline, Mukaddes, Bir ve Ezeli Olan’ın nezdinde insan nefisleri ve akılları için, bu ilahî izahlar ve âli sırlardan daha iyi, maslahata daha uygun ve daha cazip ( eczeb) olan bir yöntem (tarik) gelmemektedir.”(Razi,Esraru't Tenzil,372-3;krş.376.)
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.