Herkes mi ölmüştü; çocukluğum, annem, babam, o çok sev-
diğim tütün bakışlı ağabeyim? Kedim, sessizliğime hüzün
katan mınltılanyla gitmişti demek. Mahalledeki önüm arkam
sağım solum sobe diyen arkadaşlanm bulunamamıştı sak-
landıklan yerde. Nafile arayışlarla kırpıyordu gözlerini şehir
bir bir ve kimsenin aklına gelmiyordu belki de elma dersem
çık demek. Kimse kimi kaybettiğinin farkında değildi, kim
kimi bulacaktı? Asıl ölüm, bir diğerinin içinde kaybolmak
mıydı?