Gönderi

Daima ihtiyaç duyduğumuz sevgi...
Zihinsel özürlülerin yaşlısı Pepe'nin yanından geçerken, onun başını iki elimle tutup keline bir öpücük konduruyorum. Elimi tutuyor. "Beni seviyor musun çocuk?" diyor. "Elbette seviyorum," diyorum. Elimi alıp öpuyor. Duygulanıyor. "Tesekkür ederim çocuk," diyor. Zihinsel özürlülerin diğeri René oturduğu yerden "Ya beni? Ya beni?" diye soruyor. "Seni de," diyorum. Ayağa kalkıyor. Ayaklarını sürükleyerek bana yaklaşıyor. Var gücüyle kucaklıyor beni. Sonra kahkahalar atarak gülüyor. "Ya beni, William?" diye soruyor Kolombiyalı cüce Napoleón. "Beni de seviyor musun? Senin takdirini kazanabildim mi ben?" "Elbette," diyorum. "Seni de seviyorum." Bunun üzerine yaklaşıyor, belime sarılıyor. Duygulu bir sesle, "Benim gibi günahkâr birini sevdiğin için teşekkür ederim William," diyor. Gülüyorum.
·
2 görüntüleme
Burak Özdemir