Gönderi

216 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Spoiler.. "Bu kitapta Hayyam’ın sayılan, sanılan ya da sanılmayan bütün dörtlükleri bir araya gelmiş değildir elbet, hiçbir kitapta gelmesi de beklenemez. Ama köşede bucakta bulunabilecek başka dörtlüklerin bu kitaptakilere fazla bir şey katabileceğini de sanmam..." kitabın önsözü bu şekilde biterek bizi dörtlüklerle başbaşa bırakıyor. Geçmişte ve şimdi de ilim bağımlılık yapan şeylerin içinde değil midir? Okumak, kitapların içine gömülmek, diğer her şeyi teferruat görmek bu bağımlılığın belirtilerinden. Ömer Hayyam'ın hayatı da bu hal üzere geçmiş. Yanı başında bir devlet yıkılırken bile O,"Biri yıkılır diğeri kurulur beni işimden alıkoymayın" diyerek teferruatın büyüklüğünü hiçe saymıştır. Fıtratımız gereği hakikati öğrendikçe bunu anlatmak için hep bir yol bulma ihtiyacı içinde olmuşuzdur. Devrin Kadısı tarafından hediye edilen safi Çin ipeğinden yapılmış ciltli, boş ve bembeyaz sayfalara sahip bir kitap, Hayyam'ın aradığını bulmasını sağlamış. Böylece şimdi Rubailer adı verilen satırlar bu boş kitaba bir bir işlenmeye başlamış ve dahi günümüze kadar gelmiş... Zamanın devlet adamları ilim sahibi kişilere verdikleri imtiyazları Rubailerin sahibine de verdiğinden rahatlık ve sefahat dizelerde sıkıntı olarak karşımıza çıkmış. İnsanın rahatta bulduğu huzursuzluk bu dünyanın ne için yatatıldığının tercümesi olabilir. İnsanı ikileme düşüren bir çok satır var. Gerçek mi? kinaye mi?, söz sanatının cilvesi mi? ya da tercüme eksikliği mi? diye düşünmek okuyanı zorluyor. Esasında devirdaş veya sonraki zamanlarda hâldaş oldukları anlaşılan başka mutasavvuf, ilim adamı veya felsefe ehlinin aksine hakikatin üstüne çıkmak veya hak aşkından yalpalamaya benzemiyor yazılanlar. Sanki yuvası bozulmuş vida misali sonuna doğru zorlayınca boşa çıkıyor dedikleri. Bir yerden sonra nefsinin dili egemen olup, dobralıkla karıştırılıp süslenmiş çoğu şiir. Sürekli bahsedilen ve hayatından çıkaramadığı şarap ve sarhoşluk hali, Tanrıdan hesap sorma, kader mevzundaki ince noktalar benim anlayabileceğim sınırın dışına çıkıyor. Fakat dilindeki edebi sanatı, bazı noktalardaki keskin çıkışları ve öylece söylemesi insanı "doğruyu daha nasıl söylesin" dedirtiyor. Hal böyle olunca da tüm kitabı okuma merakı yakanızı bırakmıyor. Sonuçta büyük bir alim olan Hayyam, matematikte, astronomide ve fende halen kullanılmakta olan veya avrupa tarafından benimsenerek bizim onların sandığımız kuramlar üzerine çalışmış. Ömrünü gerçeği aramaya adamış. Şimdi bizim de olduğumuz gibi zorlanmış, zorlamış, bazen de işin içinden çıkamamış. İşte o anlarda şarap demiş, Tanrım neden? haksızlık bu! diye itiraz etmiş. Hayyam bulmak istemiş. Hakikati, gerçeği, dünyayı ve en önemlisi kendisini... Hepimizin de içinde biri var Hayyam gibi meraklı. İki meraklıyı karşı karşıya getirip sohbet etmelerini sağlama fırsatı bu Rubailerde saklı. Okuduğunuzda karar artık sizin, bu söylenenlerde haksız mı haklı, haklı mı haklı...
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122.7k okunma
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.