Gönderi

56 syf.
·
Not rated
İnsanca eylem, Yurttaşlık Görevi, Yasalar ve Devlet
Her ne kadar Sokrates’in yurttaşlık ve görev felsefesinde belli başlı problemler olduğunu düşünsemde, “Sen Sokrates ile çevirmeni bir mi tutuyorsun” sorusu ile karşılaşmamak için bu eleştirilerimi metni orijinal dilinden okuyana -yahut hiç değilse de Fransızcasından okuyana- kadar hasır altı edeceğim. Öte yandan sadece bu kitap ile sınırlandırılamayacak iki nokta var ki, dillendirmeden de edemeyeceğim; Yurttaşlık görevleri ne zaman insan ve değerleri üzerinde hiyerarşik bir üstünlük sağlar, o zaman bu görev bilincinde yaşanan yaşamda erdemli bir yaşam olmaktan çıkar. Bu yönüyle yasaların ve otoritenin buyruklarına etik değerlendirmeden yoksun bir şekilde doğruluk adı altında kayıtsız bir şekilde boyun eğmek, insanın değerinin harcanmasına aralık bıraktığı için “erdemlilik” olarak gösterilemez. Hatırlarsak eğer, Aristotelesinde bahsettiği üzere erdemler; iki uç nokta arasında orta yolu bulmaktan geçer. Yani ifrat ve tefritten uzak durmakta. Bunların üzerine, Sokrates’e sordukları gibi Yasalar ve Devlet’e de sorulsa; Oscar Schindler yasaların karşısında “bilgece” ve “doğruca” davranıp yahudi ailelerini bir trenle ülkeden kaçırmasaydı, bu hareketinden dolayı Schindler’e erdemli denilebilir miydi? İşte İnsan, Antigone’da söylesin; “İnsanca yapılan bir davranış eğer aynı zamanda yasalara aykırı ise, bu çatışmada ki denge bozukluğunu yasaları yapanlarda aramak gerekir” -Demirel, Kemal. Antigone. Yaba Yayınları, 2002. İkinci nokta olarak; Her tek durumda en az değer harcanmasının bilgisini sağlayan Etiği, bir norm sistemi olan ahlâklardan ayıran bu yapısı düşünüldüğü zaman; günümüzde de pek çok kere rastladığımız, “İnsanın her durumda doğruluktan yana olması, hiçbir zaman doğruluktan ayrılmaması” öğüdü, Etik ile bağdaşır mı? Cevap çok açık.
Kriton ya da Görev Üstüne
Kriton ya da Görev ÜstünePlaton (Eflatun) · Can Yayınları · 20202,014 okunma
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.