Gönderi

Bir Kitaba Neden Düşük Puan Verilir Sorunsalı
Günümüz konusu
Sadece Şeyma
Sadece Şeyma
gibi über, süper kitapları dalgasına okuyup 1 puan veren arkadaşların hissiyatını paylaşıyor ve kendilerini anlıyorum. Hatta bu tarz kitaplar için bilimkurgu, anı vb. türlerin yanına leş edebiyat diye ayrı bir tür de eklememiz gerekli bence. Bu kitapla ilgili ince bir mizah için Turgay Yıldız'ın videosunu şuraya bırakayım da ana konuya geçmeden önce biraz gülelim, eğlenelim. youtube.com/watch?v=qu1X-nj... Gelelim konumuza. Leş edebiyat türüne dahil olmayacak kitaplara da sitemizde 1-2-3 gibi son derece düşük puanların verildiğini görüyorum bir süredir. Bir kitap size hitap etmeyebilir, edebi anlamda istediğiniz yeterlilikte de olmayabilir, bu sizin belki edebi anlamda çok üst noktaya geldiğiniz veya dediğim gibi kitabın anlatımının çeşitli nedenlerle size hitap etmediği içindir. Fakat bu bir kitabı kötü yapmaz. Evet, sistem size bir kitaba 1 puan vermenizi sağlıyor. Yorum dediğimiz şey zaten öznel yargılar içerir ama en azından kitaplarla ilgili olarak yazarına ve verilen emeğe saygı duymak açısından daha vicdanlı puanlar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bilenler bilir bir süredir, Marcel Proust'un Kayıp Zamanların İzinde serisini okuyorum ve şu an üçünkü kitabı okuyorum. Şu incelemelerden de görebileceğiniz gibi #47102686 , #47929813 yazarın ne edebi üslubu, ne anlatımı ne de kitapların içeriği bana hitap ediyor. Fakat bana hitap etmemesi bir kitabı kötü yapmayacağı için bu kitaplara kendi öznel yargılarımın dışına çıkarak baktığımda, vermem gereken puanı veriyorum. (Her iki kitaba da 8 puan verdim) Tabii ki okurlar puan verirken bağımsızlar, benim yaptığım gibi kimse yapmak zorunda değil. Fakat bizler ne bir edebiyat eleştirmeniyiz, ne de okur olarak edebi açıdan über, süper bilgi birikimine veya eleştiri yeteneğine sahibiz. Bir kitapla ilgili puanlama yapmak zorunda değiliz. Eğer objektif olamıyorsak puanlama yapmama seçeneğini kullanmak en doğru olanmış gibi geliyor bana. O nedenle kitabı bitirdiği halde puan vermeyen okurlara da son derece saygım var. Buradaki temel konu aslında kitaplara düşük puan verip vermemek de değil. Bizler puanlama yaparken elimizden geldiğince objektif olabiliyor muyuz, yoksa olamıyor muyuz, konumuz bu aslında. Puan kriteri yazdığımız incelemelerden daha çok okurları etkiliyor. Özellikle az okunmuş, az puanlanmış kitaplarda verdiğimiz puanlar çok daha kıymetli ve etkimiz de o kadar büyük aslında. Çünkü bu kitapların puanlarına bakarak okurlar kitabı okuyup okumama arasında bir değerlendirmede bulunabiliyorlar. İncelemeler de çok kıymetli belki ama incelemelerin çok daha az okunduğu da bir gerçek, bunu da unutmamak gerekli. Ondandır ki bence puan konusunda azami hassasiyet göstermek gerekli. Bu yazdığım eleştiri, tamamen edebi kitaplar için geçerli. Sitede gördüğüm bir konu da popüler yazarların, popüler kitaplarına karşı kimi okurlarda, belki içlerinden yazara karşı besledikleri nefret, belki de ilgi çekmek kaygısıyla yapılan düşük puanlamalar ve yazılan çok sert incelemeler. Dediğim gibi yazarı çeşitli nedenlerle sevmeyebiliriz, kitap bize yeterince hitap etmeyebilir fakat bu ne kitabı kötü, ne de yazarı berbat bir yazar yapar. Bir kitabın popüler olması, yazarın geniş kitleler tarafından okunması kitabı ve yazarı edebi açıdan niteliksiz kılmaz. Evet, bestseller adı altında ülkemizde bolca leş edebiyat türüne girebilecek yabancı kitaplar çokça satılıyor ya da kitapçı vitrinlerinde çok satanlar listesi hakikaten berbat kitaplardan oluşuyor çoğu zaman. Burası ayrı bir konu ama gerçekten edebi açıdan iyi kitap niteliğinde olup çok satılan kitaplar da mevcut. İkisini birbirine karıştırmamak ve ilgi çekeceğim diye kitaplarla yazarlarına nefret kusmamak gerek diye düşünüyorum son olarak.
··
291 views
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ben de sevmediğim kitaplara düşük puan veren birisi olarak başlıktaki soruna cevap vermekle başlayacak olursam, kitabın okurda bıraktığı izlenim, katkı, his ve edinim toplamının yansıması olarak düşük/yüksek puan verilir diye cevaplanabilir. Fakat senin yaptığın karşılaştırma biraz elma ile armutu karşılaştırmak gibi olmuş abi. Proust'un herhangi bir kitabına girildiğinde zaten 1-2-3 gibi puanlamalar görünmüyor ya da Dostoyevski, Musil gibi yazarlarda da keza durum aynı şekilde. Çünkü nesnel bir güzelliğe sahip ve dönemin aynası olma niteliğindeki yazarlar bunlar zaten. Fakat misal olarak
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı Sokağı
,
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun Limanları
,
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
ve
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç Kızı
gibi kitaplara 2-3 puan vermiştim. Çünkü kendi açımdan fazlası etmeyecek kitaplardı, başkasına göre 9-10 puanlık bir etki bırakmış olabilir fakat bende böyle bırakmadığı için düşük puan verilmiş olması bence gayet normal bir durum. Bir de şöyle bir sıkıntı var, insanlar beğenmediği ya da sevmediği kitaba eleştiri yazmaktan çekiniyor. Hatta kitabın incelemelerinin içerisine girince çoğunluk olarak yüksek puan verildiğini görünce "Hata bende mi acaba?" diye de düşünebiliyor. İşte bu soruda ince bir sınır var. Hani bir insan anlamadığı bir kitabı beğenmediği için düşük puan veriyorsa orada dediğin konuda haklısın, önce kitap hakkında araştırma yapılıp o şekilde yeniden bir düşünce sistemi oluşturulabilir. Yine de kötü puan verilemeyecek kadar üst seviyede olan yazarlarla, edebi yetersizliği görünür ve duygu aktarımı sınırlı olan yazarların ayrımının yapılması gerektiğinin taraftarıyım. Eğer ki kötü puan verilmiş popüler kitapların incelemeleri karşısındaki okura farklı bir bakış açısı sunuyorsa ve bazı okurlar da o yazılan antitezleri haklı buluyorsa bu da kitabın sayfası için bir artıdır bence. Hatta keşke sitede olumlu ve olumsuz incelemeler şeklinde iki ayrı başlık olsaydı diye düşünmüyor değilim.
Mustafa A. okurunun profil resmi
Bazen genç arkadaşlarımız kitap önerisi istiyor. Ben ona X kitabını önereceğim ama X kitabına inceleme yapılmış, kitaba çöp denilmiş ve 2-3 gibi düşük puan verilmiş. Doğal olarak o da bu kitaplara önyargıyla yaklaşacak. Halbuki o incelemeyi yapıp düşük puan veren kişi 300 kitap okumuş, tabii ki X kitabı ona yavan kalacak. O kişiyi X kitabı tatmin etmedi diye X kitabı ya da yazarı kötü olabilir mi?!! Okumak da adım adım katmanlı bir yolculuk bence. Emekleme, yürüme, koşma ve hatta uçma dönemleri var.Sen kalkıp emekleme dönemindeki kitabı uçarken okursan tabii ki beğenmeyeceksin. Bari 2-3 puan verip emekleme-yürüme dönemindeki okurlara engel olma. Yakın zamanda Pamuk'un Kara Kitap'ını okumaya çalıştım ve şu an için yetersiz kaldığımı hissettim ve erteledim. Ya da Momo'yu okudum diyelim. Çok basit bir kitaptı. Akıcı ve dili sadeydi. 10 yıl önce okusam çok beğenirdim ama şu an için bana yetersiz kaldı. 2-3 puan vermem ise yazara, kitaba ve okuyacaklara saygısızlık olurdu. Derdimi anlatabildim mi bilmiyorum ama yazdıklarınıza kesinlikle katılıyorum.
Neşe okurunun profil resmi
Yazınızı ciddiyetle okuduktan sonra videoyu izlemek insanın beynini resetliyor, onu izlemeseydim iyiydi:) Güzel yazı, elinize sağlık:)
Tayfun okurunun profil resmi
Her kitabın bir okuru vardır, pekte şeyapmamak lazım. Gereksiz şeylerin başında satış politikası güden kitaplar bence en zararsızlarıdır. Ben her okurun puan vermesi taraftarıyım. Bu puanların kısa vadede bir işe yaramayacağını biliyorum. Ancak uzun vadede baktığımız zaman çok iyi bir anket çalışması olacağı kanısındayım. Hangi yaş aralıkları beğenmiş, hangi cinsiyet üzerinde etkili olmuş, hangi meslek grupları tarafından yerilmiş gibi... Bu tür araştırmaları para versende yapamayacağın bir platformdasın. Ülkemizin kozmopolit yapısını düşürsen bir okurun bir kitaba 10 vermesi ve başka bir okurun aynı kitaba 1 vermesi çok olağandır. Herkesten aynı zekayı bekleyemezsin. Burada ise ayrım yapılacak şey eserin güzelliğinden ziyade estetiği yani edebi yanıdır. Estetiği kimse inkar edemez, ancak diğer bütün unsurlar tamamen okurun elindedir. Hepimiz acemi okurlarız ve sürekli birbirimizden yarar sağlamak zorundayız. Manzara aynı olsa da gördüklerimiz hep farklıdır. Birde fanlar var ki onları saymıyorum :) onlardan kaçınmak gerek... Keyifli okumalar.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Tayfun, konuyla ilgili görüşlerini paylaştığın için teşekkür ederim.
1 next answer
Gökhan okurunun profil resmi
Malesef "görünür olmak" derdi hocam.. Daha çok like alabilmek uğruna insanlar kullanabilecekleri tüm argumanları kullanıyorlar.. Bu yüzden kaliteli işler daha çok desteklenmeli diye düşünüyorum..
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Temel dert sanırım bu Gökhan.
Sükûnet okurunun profil resmi
Şeyma Hanım'ın kitabı hakkında pek bilgim yok, kim ne kadar eleştirilirse iyi sattiğı kesin.. bende
Büyük Zen Düğünü
Büyük Zen Düğünü
okuduğumda bitsin diye bekledim. Ne kadar +18 varsa da, yazım konusunda iyi olduğu kesin. Ben anlatım tarzını beğenmiştim tabi argoya girince yazı dizisi darmaduman oluyor. Tabii 127 okunmada 41 beğeni almış ve puan ortalaması 7.6 Tabii 9 okuma var 1k ailesinden tabloya yansiyan. 1.5 gerek üslubu gerekse Türk yazar ya da, kadın yazar olduğu için miydi bu darbe bilmiyorum ama. 7.6 alan bir
Charles Bukowski
Charles Bukowski
8800 gibi bir okunma oranı var. Bu da gösteriyor ki gerçekten objektif olamıyoruz. Savunma ya da kınama amaçlı yorum yapmadım. 🙏🙋‍♂️
Emel okurunun profil resmi
Like almak ve görünür olmak burada büyük bir kitlenin derdi, yadsıyamam. Yazdığınız birçok şeye katılmakla birlikte, inceleme veya bir paragraf dahi olsa bir yorumla birlikte 1,2 ve 3 dereceli puanların da kullanılabileceğini düşünüyorum. Yapilacak inceleme veya yorum verilen puanı da anlamlı kılacaktır. Ama şu değil tabii ki demek istediğim " ıhh, sevmedim! Sıkıldım, baydı beni! Betimlemeler çok!" Bilinçli okur zaten bunu dikkate almayacaktır. Hedefimiz okumaya yeni başlamış ve nereden başlayacağını bilemeyen gençler ise bunun gibi bir platformda kitap okumak yerine yabancılarla mesajlaşmayı da tercih edebilirler. Burada, bu kadar sağlam bir bilinç oluşturmak mümkün değil. Evde aileler, okulda öğretmenler daha iyi rehber olacaktır. Iyi rehberlere sahip bazı şanslılar için tabii 🤦‍♀️
İmge okurunun profil resmi
Proust konusunda size katılıyorum. Onun kitaplarının bizim puanlarımıza ihtiyacı yok. Beğenmesek de yine yüksek puan veririz. Ama bu ayarda olmayan yazarlara ve yerli edebiyata gelirsek kişisel davranma lüksümüz olduğunu düşünüyorum. Yaşar Kemal'i hangi yaşta okursam okuyayım yine sevemedim. Ve sevemedigim bir kitap beni etkilememiş demektir düşük puan vermek de pek tabii hakkım. Sevgiler.
DUA okurunun profil resmi
#19107460 bakınız yorumlar. Ne yapılabilir. Dostoyevski nin bir kitabına düşük puan verdigimde de eleştiri almıştım.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.